27 Aralık 2010 Pazartesi

Betce'den Anilar


Foto: Rayn@'sSpot

Hafta sonu, Palamutbuku'nde Datca Yerel Tarih Grubu ile bulustuk. Yeni bir projenin on calismalari yapiliyor. Geleneksel tarim yontemlerinin arastirilip yazili hale getirilmesi uzerine. Muhabbet tarimdan, "kultur"e geldi ve daha 10 sene oncesine kadar Mesudiye'de, hatunlarin koyun ve kecileri baharda yunlerini kirkmadan once temizlemek icin denizde yikadigi konusuldu. Bu cogu kadin icin denize tek girme sebebiymis. Ve dahi, rivayete gore, bazilari ciplak girermis. Benzer bir olay ise inekler icin gecerli. Bugday hasadi burada buyukbas hayvanlari bugday saplarinin uzerinde yuruterek yapilirmis. Hayvanciklarin toynaklarina saman dolarmis. Hasat sonrasi, inekler denize sokulup yikanirmis. Hayvanlardan cikan samanlara, belki de pislige baliklar geldigi icin, koyun delikanlilari sabahtan aciklara ag atarlarmis.

Ardindan, konu agaclara geldi. Palamut ve zeytin agaclari pek degerliymis o kadar ki bazi zeytin agaclari budanmadigi ve bakimsiz birakildigi icin 1940'larda kesilmis ceza makbuzlari varmis. Bazi agaclarda hala eski sahiplerinin muhurleri gorulebilirmis. Bu iki tur agaci dedeler torunlarina sunnet, dugun gibi olaylarda hediye ederlermis, bizi ansinlar torunlar buyuduklerinde diye. Sozlu olarak bu tum koyde bilinir ve kabul edilirmis. Bir arsayi aldiginizda, uzerindeki bazi agaclarin sahipleri arsa sahibinden farkli cikabilirmis. Bu sehirden gelen ve arazi alan pek cok kisinin basina gelmis. Araziyi aliyorsunuz, sonra birisi geliyor diyor ki, uzerindeki su zeytin agaci benim, hasat edecegim! Makul bir fiyata o agaci almaktan, ya da hasat edilmesine izin vermekten baska care yok.

Su anda Palamutbuku'nde numunelik kalmis palamut agaclari. Gelen turistler, burada palamut baligi cok da mi, bu isim olmus diye soruyorlarmis! Ortada agac yok ki! Zeytin ise giderek para getirmeyen bir urun haline geldigi icin yavas yavas terkedilmeye baslanmis. Aynen bir zamanlarin palamut agacinda, harubunda oldugu gibi. Yerel tuketim olmadigi muddetce bu isin sonu kimbilir nereye varacak!:(

8 yorum:

Berceste dedi ki...

Eskilerin yetenekleri bizlerden kesinlikle fazla imis. Icatlari da super! Boyle yontemleri ogrenmek, ogretmek, diger nesillere aktarmak ise en guzeli. Amma velakin zeytinin neden degeri olmadigina takildim ben!

Şefika dedi ki...

Datça yerel tarih grubu deyince Datça'nın gönüllü yerel tarihçisi Nihat Amca'yı (Akkaraca) rahmetle anmadan geçmek istemedim. Datça'da Zaman'ın ardından gelen o harika yerel bitkiler kitabı yerel tarih grubunun başarılı çalışmalarının en güzel örneklerinden İstanbul'dan bilebildiğim kadarıyla. Ben Ağva'da aynı şekilde başarılı bir yerel tarih grubu kurulmasını çok isterdim. Doğal tarım grubu çalışması olarak böyle birşey yapılabilse ne güzel olur...

Zeytinlibahçe dedi ki...

Sayenizde Datça yı daha iyi tanır olduk. Kuzey Egede de durum pek farklı değil ürün veren zeytinlerin büyük çoğunluğu elli yaşın üstünde,ancak son beş, altı yıldır sevindirici bir şekilde hızla fidan dikimi yapılıyor fakat ortada kayıp bir jenerasyon söz konusu.
Çalışmalarınızı çok yakından ilgiyle takip ediyoruz, başarılar.

nihal dedi ki...

yerel tüketim konusunda kesinlikle biz "bilinçli" kesimin çok büyük hataları var ve organik üretimin artması amacıyla bu hatalar gözden kaçırılıyor.. antalya'da konuşlanmış organik sertifikalı büyük çiftlik ürünleri taaaa istanbul'larda tüketilmeye devam edildikçe sorun devam edecek gibi gözüküyor.

Pinar dedi ki...

Berceste, bize bu anilarini anlatan kisi, zeytinyagini satmaya kalktiklarinda kilosu 3.5 liradan gittigini soyledi. Marketlerdeki fiyatin kat be kat alti. Eger kapi onundeki satislar olmasa degmez diyorlar. Su anda Datca'da her yer badem oluyor. O konu da bir ayri yaziyi hakeder.

Sefika, Nihat beyle ne yazik ki tanisamadik. Bizim icin cok buyuk bir kayip oldugunun farkindayiz.

Zeytinlibahce, yeni fidan dikimleri cok sevindirici.

Cok haklisin Nihal. Son gittigimiz kurslarda soylenilen, 50 km. mesafedeki yerlerden alisveris yapmamizin surdurulebilir oldugu. Biz toplantida Marmaris'ten buraya kamyon gecirmesek diye sakasini bile yaptik!:)

beste dedi ki...

daha once bahsetmistim palamutbuku'nu cok severim. Bende baliktan ismini aldi saniyordum:)hatta yazida bile bir sure balik zannettim! palamut agaci bir tur mese mi? http://tr.wikipedia.org/wiki/Anadolu_palamut_me%C5%9Fesi
yerel tarih grubu adi bile guzel. en onemli eksigimiz kayitsiz ve belleksiz olmak. Guzel isler yapiliyor oralarda gonulden destekliyorum uzaklardan...

Pinar dedi ki...

Evet Beste, evet. Aslinda haklisin, mese agaci, palamut da yemisi. Yanlis terimler kullaninca boyle karisiklik oluyor iste!:))

EHkki dedi ki...

zeytin son yıllarda para getiriyor diye biliyodum
:)