18 Nisan 2012 Çarşamba

Akdeniz’li Permakültürcüler Ilk Defa Biraraya Geliyor

Turkiye Permakultur Enstitusu'nun bir duyurusunu paylasmak istedik:

Birinci Akdeniz Bölgesel Permakültür Buluşması’nda permakültürün aktif uygulayıcıları ve hocaları yeni bağlantılar kurup, bölgedeki deneyimlerini paylaşacak. Akdeniz bölgesinde işbirlği, bölgedeki nüfus baskısı ve iklim koşulları sonucu yaşanan muazzam toprak kaybı nedeniyle özel önem taşıyor. 17-21 Temmuz 2012 tarihlerinde Marmariç’te düzenlenecek Buluşma sırasında bölgedeki başarılar ve sonuç vermeyen çalışmalar paylaşılıp kayda alınacak.

Türkiye Permakültür Ensititüsü, Buluşma öncesinde iki önemli etkinliğe daha evsahipliği yapıyor:

Permakültür Tasarım Sertifikası Kursu

Permakültür’ün uluslararası düzeyde etkin ve deneyimli uzmanları Mustafa F. Bakır ve Rhamis Kent 30 Haziran – 12 Temmuz 2012’de İstanbul’da. Bireysel küçük alanlardan bölgesel büyük arazilere kadar verimli sistemler kurma stratejileri öğrenmek için Permakültür Tasarım Sertifikası kursuna katılarak permakültür tasarımcısı olma yolunda ilk adımınızı atabilirsiniz!

1. Akdeniz Bölgesel Permakültür Konferansı

Birinci Akdeniz Bölgesel Permakültür Konferansı 14 Temmuz’da kıtaların, iklimlerin ve kültürlerin kesişme noktasında! Akdeniz ve Ortadoğu’daki önde gelen permakültür uygulayıcılarının sunumlarıyla katılacağı Konferans “Toprak” teması etrafında şekilleniyor. İlk defa düzenlenen bu etkinliğe katılıım ücretsiz.

Ayrıntılı Bilgi ve Başvuru için: www.rpc2012.com

15 Nisan 2012 Pazar

Dogal Mimari/Insaat Denemeleri - 7

Yine camur karma zamani. Bu sefer banyo binamiza ek duvar yapiyoruz (binanin her isi bitmis gibi!).



Banyonun yaninda, gunde birkac kez gececegimiz yol uzerinde, bir fide baslatma yeri yapalim dedik. Hazir batisi banyo duvari tarafindan kapatilmis, kuzeye de bir duvar yaparsak oldukca korunakli bir yerimiz olacak diye dusunduk. Tabii bu biraz bahane, aslinda earthbag tekniginin basit bir uygulamasini gormek icin bahane uyduruyorum!

Eldeki mevcut yem vs. cuvallarinin boyutlari biribirine yakin olanlarini ayirdik. Hafif bir temel kazdik. Yanyana beser cuvallik 2 sutun halinde duvari bitirdik. En alttaki 2 tanesine micir tabir edilen cakil koyduk, suyun tabandan tirmanmasina karsi bir onlem olarak. Sonrakilere ise o sirada zaten yagis ile nemlenmis olan topraktan doldurduk. Bu teknigin en guzel yani, cuvallar kalip gorevi gordugunden, topragin neminin, kil, kum oraninin, vs. cok da kritik olmayisi. Topraklari doldururken bitmis boyutlari biraz anali kuzuluya benzeyecek sekilde yaptik ki her sirada cuvallar biribirinin uzerine az da olsa binebilsin. Burada 1-2 cumle ile yazarken hersey kolay gorunuyor da topragi kazilan yerden buraya el arabasi ile tasimak, cuvallara doldurmak, doldurulurken sikistirmak, dolu cuvallari (herhalde 50 kg'a yakin oluyordur agirligi) yerlerine yerlestirmek oldukca agir is. Ama bir o kadar da basit bir is. Agir isi gorecek adamlari bulduktan sonrasi oldukca rutin ve hizli.



Duvarin etegine camur harc ile mini bir tas cephe yaptik, daha cok gorunus butunlugu icin, hem de suya karsi dis camur sivayi yerden biraz yukaridan baslayabilmek icin.



Duvarin uzerine kayrak taslari koyduk, ardindan da kaba camur sivasi ile sivadik (fazla elenmemis toprak ve kum ve iri saman).



Son olarak yine binaya uydurmak icin kirec/kum siva ile sivadik. Sonunda aylardir bekledigimiz renklendirme asamasina gelmistik. Kirec badanaya oksit sari toz boya katarak duvarlari, ayni karisima biraz da toprak kirmizisi katarak kose suslerini boyadik. Ortaya soyle birsey cikti.



Gerek duvarin tas temelinin uzerinde, gerekse banyo kapisinin basamaklari etrafinda kullandigimiz deniz kenari taslari havayi oldukca degistirdi.