25 Mart 2011 Cuma

Kirli pati Darma



Prenses Darma, bizim gibi elini topraga sokmaya karar verdi.

Anneme sakin soylemeyin; gece bu kedi bizim yatakta!

23 Mart 2011 Çarşamba

Yağmur Hendeklerinde Savaklar

[Asagidaki yazi, permakultur platformunda da yayinlanmistir.]

Bostancık’taki yağmur hendekleri bu sene geçen seneki kadar yoğun calışmadı çünkü oldukça az yağiş aldık. Neyseki son haftalarda açık biraz kapanmaya başladı. Bu arada mevcut hendeklerin toplayamadığı akıntıları belirledik ve buralara mini hendekler (25-30 cm derinlik, 30-40 cm genişlik) kazdık. Burada amaç bir miktar daha suyu toplamak olduğu kadar elimizdeki fidanları dikeceğimiz yerlerin ortaya çıkmasını sağlamaktı. Böylece fidanlarimizi eşyükselti eğrisi boyunca su bulabilecekleri yerlere dikmiş olduk. Hendeklerin kapasitesi fazla değil ama hiç yoktan iyidir. Zaten diğer hendeklerden de fazla bir su artmıyor, en azından bu senenin yağmurlarına bakılırsa.

Yağmur hendeklerinde savaklar (suyun taştığı yer) çok önemli. Biriken suyun erozyon yaratmadan taşabilmesi lazım. Bunu garantilemek için savağın yeterince uzun ve buradaki toprağın mevcut bitki örtüsünün zedelenmemiş olması gerekiyor. Ancak burada söyle bir sorun ortaya çıkıyor. Hendekte su ancak savağa kadar yükseleceğinden kanal içinden çıkarıp diğer yerlerde hendeğin alt başına yığdığımız toprak (berm) su tutmak açısından hemen hiç işe yaramıyor.

Hendeklerin kapasitesini daha iyi kontrol edebilmek için yeni kazdığımız 3 hendekte savaklarda bir deneme yaptık. Aşağıda anlatacağım bu tekniği özellikle bu konuda fazla tecrübesi olmayan ve savaklarını duruma göre ayarlanabilir yapmak isteyenlere öneririm:

Öncelikle savakların hendeğin ortasında değil, 2 ucundan birinde olması gerekiyor, tabii arazi durumu izin veriyorsa. Unutmamalı ki savaktan taşan suyun olabildiğince düz bir araziye genişleyerek akabilmesi erozyon açısından kritik. Eğer arazi şekli savağı bir uca koymamıza izin veriyorsa bu ileride hendekte yükselecek suyun sınırını belirlemekte bize yardımcı olacak.

Eşyükselti boyunca hendeğimizi kazdıktan sonra savak olacak uca geldiğimizde hendeğin alt tarafına yığdığımız toprakta suyun güvenli bir şekilde kac cm yükselebileceğine karar vermiş isek savağı da o yükseltiye çekiyoruz. Suyun 30 cm yüksekliğindeki bir berm’in 10 cm.sine kadar yükselmesini istiyorsak savağı eşyükselti doğrusunun 10cm yükseğine çekiyoruz. Böylece su tüm hendekte 10 cm daha yükseliyor ve sonra taşıyor.



Şekilde savağın yeni ve yükseltilmiş hali kesik çizgi ile gösterilmiştir.

Yükseklik ölçümlerini bir A terazisi (A frame) ile yapabilirsiniz. Önce bir metre yardımı ile terazinin yatay çubuğu üzerinde uzunlukları işaretlerseniz işiniz kolaylaşmış olur.

Yükseklik kararı verirken yeni yığılan toprağın oldukça gevşek oldugunu ve kısa zamanda sıkışarak yüksekliğinden epey kaybedeceğini unutmayın.

Özellikle ilk hendek tecrübesinde bol bir yağışı elde şemsiye hendek başında geçirmeyi tavsiye ederim, oldukça öğretici oluyor! Savağın uçta olması bir kriz anında duruma çabucak müdahale etmeyi de sağlıyor. Örneğin su toprak yığınında (berm) eğer beklediğimizden daha fazla yükselip bir patlatma riski yaratmaya başlarsa hemen savağı bir bel ile birkaç darbe ile alçaltmak ve suyun oradan taşmasını sağlamak mümkün. Ya da eğer suyun erken taştığını ve hendek kapasitesini iyi kullanmadığımızı düşünüyorsak bu sefer de hendeği savak tarafından biraz daha uzatıp (bir taraftan da yükselerek) çıkan toprağı daha onceki savağın önünü yükseltmek için kullanabiliriz. Böylece savağı eskisinden, diyelim 10 cm daha yukarı alarak suyun tüm hendekte 10 cm daha yükselmesini sağlayabiliriz. Tabii bu müdahale önceki kadar acil bir müdahale olmadığından zaman içinde yapılabilir.

21 Mart 2011 Pazartesi

Orijinal Tohum Topu

Fukuoka'nin baslattigi Dogal Tarim yonteminde tohum toplarinin onemli bir yeri var. Hangi bitkilerin nerede yetiseceginin planlamasini biz insanlar olarak yapmak yerine bu isi dogaya birakiyoruz. Bunu yapmak icin de cesitli tohumlari killi toprak ile karistirip toplar/kofteler haline getiriyoruz. Sonra bunlari araziyi surmeden/capalamadan serpiyoruz. Kuslardan, karincalardan etrafindaki kil sayesinde korunan tohumlar, bir sure sonra islanan kilin icinde cimlenip ardindan topraga kok atiyorlar.

Dun onemli bir kesif yaptim ve bu gercegi herkesle paylasmak istedim. Yillardir Fukuoka'nin kesfettigini sandigimiz bu teknik meger calinti imis! Asagida teknigin asil sahibi yoremiz ineklerinden birinin tohum topu calismasi goruluyor.



Gordugunuz gibi orijinal toplar biraz daha iri!...

20 Mart 2011 Pazar

Robin kusu ve yavrulari

Biraz once, uyesi oldugum bir gruba gelen mailde super bir video vardi.

Umarim siz de hoslanirsiniz.

Permakulture Giris- Datca

2 senedir buradaki arkadaslarimiza permakultur anlatiyoruz. Hem de ne askla! Sonunda DACEV'deki (Datca Cevre Dernegi) arkadaslarimiz bizden illallah deyip uyeleri icin bir soylesi duzenlememizi istediler. Amaclarinin bizi bir sure susturmak oldugunu dusunuyorum! Bugun o soylesiyi sevgili Huseyin Tuzun'un bizlere actigi guzel mekaninda yaptik. Sabah 10:00'da permakultur dedikleri de neymis diyen 20 civarinda merakli ile biraraya geldik.



5:00'i geciyordu sohbet hala devam ediyordu. Evi artik sahiplerine birakmak icin mecburen soylesiyi bitirdik!

Oglen katilanlarin getirdigi cesitli tatli ve tuzlularla mukellef bir sofra kuruldu.



Pazar gununu bizle gecirmeyi tercih eden tum arkadaslara tesekkurler. Bu gazla biz daha cok konusuruz...

13 Mart 2011 Pazar

Gecelerin kizi

Bizim kiz cok bagimsiz ruhlu cikti. Biz yataga giderken kucuk hanim gecelere akiyor. Sonra da sabah biz hayata baslarken hizlica bir seyler yiyip, uyumaya basliyor. Dun gece sanirim biraz soguktu. Isinmak icin oyle bir pozisyon almis ki, neresi neresi anlayana askolsun! Fotograftan pek belli olmuyor ama one kapaklanmis durumda adeta takla atacak, klasik kedi kivrilisi degil bu gordugunuz.

12 Mart 2011 Cumartesi

Ciftciyim ben

Bugun Amerika'dan bir arkadasimla skype uzerinden (ingilizce) yazisiyordum. Tavuklarin cadiligindan, neleri yetistirdigimizden, hangi agaclari diktigimizden konusurken, bir ara konusma soyle gelisti:

L: Eglence olarak ne yapiyorsunuz? Seyahat ediyor musunuz?
P: Buraya geldigimizden beri ikimiz birlikte bir yere gidemedik.
L: Dukkan sahibi olmak gibi...
P: Ama arkadaslarla bisiklete biniyoruz, yuruyusler yapiyoruz. Ama cogunlukla ciftcilik ogreniyoruz iste.
L: Aslinda en sagliklisini yapiyorsunuz. Birsey sormaliyim; blackberry'in var mi?
P: Var var. Bu sonbahar diktik. Hatta yabani bogurtlen de var.
L: Pinar cok komiksin!
P: (Pinar anlamaz anlamaz bakinirken, yazismanin yukarisinda L'nin bir pin sordugunu gorur. Ne alaka diye dusunurken L'nin o sirada yazdigi ekranda gorunur)
L: Bitki degil, telefon olan!
P: (Pinar kendini tutamayip kahkahalarla gulmeye baslar.)
P: Ben tam anlamiyla ciftci olmusum! O blackberry'den bizde yok!:)

Eveeet, onu bunu bilmem, artik ciftci oldugumu gogsumu gere gere soyleyebilirim!

2 Mart 2011 Çarşamba

Yine kapatildik

Blogspot yine yasakli! Neden mi: http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=149447

Acilana kadar sabirla bekliyoruz!:(