27 Ocak 2012 Cuma

Dogal Mimari/Insaat Denemeleri - 3

Ahsap direklerin gecme yerlerini hazirlanmasindan sonra is onlari bir araya getirmeye geldi. Daha onceki yazida yerlerine yerlesmis gibi gorunen direkler olcumler alindiktan sonra yerde birlestirilmek uzere cikarildi. Genellikle araya tutkal surup sonra da iri vidalarla biribirine vidaladik ama marangozlukta kendimize daha guvenecek bir hale gelince tutkal kullanmamaya da karar verdik.



Ahsap iskeleti duvar yuzeyleri seklinde bir araya getirdikten sonra hep beraber kaldirip yerine yerlestirdik. Kalabalik olmanin yarari, az kisi ile yapilacak is degil.



Burada kritik olan noktalardan biri, direklerin her iki duzlemde de yere tam dik olmalarini saglamak. Bunu, uzun 5x5 siriklari iskenceler yardimi ile direklere tutturarak ve bu sirada ileri geri oynatarak ve biraz zorlanarak basardik. Fotografta gorulen diagonal siriklar bunlar ve gecici olarak ordalar.

Ardindan cati merteklerini yerlestirdik. Yavas yavas binanin sekli ortaya cikmaya basladi.



Gordugunuz gibi cati normale gore biraz dik. Bunun iki nedeni var:
1. Guneye bakan catiyi olabildigince dik yapip, ileride uzerine konabilecek bir gunes kollektoru icin gerekli egimi hazir etmis olmak,
2. Catinin yuksek oldugu noktaya mini bir asma kat yapip 200-300 litrelik bir su deposu yerlestirmek ve boylece icerideki musluklarda yukseklik farkindan yararlanarak yeterli su basincini elde etmek.

Artik sira binanin tabanin yukseltmeye geldi.



Isin en yorucu ve zevksiz kismi bu idi diyebilirim. El arabasi ile epey uzaktan cakil tasindi, zemine yaklastikca cim taslari kullanildi. Bunlar daha once patika icin kullandigimiz ama sevmedigimiz beton taslardi ve bu sekilde ortadan kaldirmak isimize geldi (Kalanlarin buyuk cogunlugu da da yurt icin yaptigimiz platformda kullanildi). Dolgu ameleliginden sonra bir daha dolgu zemin yapmaya tovbe ettik.

16 Ocak 2012 Pazartesi

"Tree hugger"in kokeni

Kaynak: Tree Identification

Ingilizcede "tree hugger"; dogayi seven, korumak isteyenleri asagilamak amaciyla sikca kullanilan bir terim. Turkceye "agac kucaklayan" diye birebir tercume edilebilir. Gecenlerde bir makalede bu terimin ortaya cikisi anlatiliyordu. Sizce bu terim ne zaman kullanilmis ilk? Benim ilk tahminim 60lar olmustu. Yanlis! Siz de eger o civarlarda tahmin ettiyseniz, gidin geriye. Cooook daha gerilere, ta 1730'a.

Hindistan'da bir kasabada, bir sarayin yapiminda kullanilmak uzere kesilmek istenen agaclarini korumak isteyen Hinduism'in Bishnois sektine bagli 294 erkek, 69 kadin icin kulanilmis bu terim ilk. Ve gercekten de bu insanciklar ormancilar tarafindan agaclara sarili sekilde katledilmisler. Olumleri bosa olmamis, herhangi bir Bishnoi koyunde agac kesimini yasaklayan bir karar yayinlanmis. Su anda kalani tamamen col olan bu bolgede bu koyler, agaclariyla birer vahaymis. Bununla kalmamis, bu olay 70lerde kuzeydogu Hindistan'da "Chipko" (yapisma, sikica sarilma) hareketine de ilham kaynagi olmus. Bir grup koylu kadin, kesilmek uzere isaretlenmis agaclarin cevresinde sarilarak halka olusturmuslar. Birkac yil icinde bu taktik tum Hindistan'a yayilmis. Sonunda Himalaya bolgesinde agac kesme konusunda zorunlu reformlara yol acmis.

Siddet icermeyen pasif direnisi ifade eden bu terimin simdilerde asagilamak amaciyla kullaniliyor olmasi da bir taktik olsa gerek! Isin kotu tarafi makalenin kalaninda dogayi, dogal yasami koruma amaci guden bazi gruplarin Brezilya'da, Zimbabwe, Kongo ve Malawi'de silahli, siddete dayanan yontemler izledigi ve bunun zaman zaman yerel insanlarin kazayla olmelerine yol actigi, ve bu sebeple de yerel destegi kaybettiginden bahis vardi.

Makale su paragrafla bitiyordu:
"Insanlarin yasadiklari topragi korumak istemesi hic de sasirtici degildir. Ve Bishnois'ler ve Chipko hareketini baslatan insanlarda oldugu gibi, cogu zaman topraklari icin hayatlarindan vazgecmeye razidirlar. Kusandiklari silah ise sadece kendi iki kollaridir."

Makalenin orijinalini burada okuyabilirsiniz.

12 Ocak 2012 Perşembe

Dogal Mimari/Insaat Denemeleri - 2

Ahsap olarak en kotunun bir iyisi kalitede kara cam sectik. Buralarda en kolay bulunan agac bu. Agaclar calismasin (donmesin/bukulmasin) diye ozellikle kurusunu tercih ettik ama agaclarin bize gelmesi ile ahsap isine baslamamiz arasinda gecen 3-4 haftada gunesin altinda bukulmeler oldu. Durum bazilarinda o kadar kotu idi ki yeniden birkac tane satin almak zorunda kaldik.

Agac isinde marangoz bir arkadasimiz bize ogretmenlik yapti. Onceden hazirladigimiz sketch-up cizimlerine gore dikmeleri bicmeye ve uclarini kaziklarin icine girecek sekilde yontmaya basladik. Dikmeleri yerlerine gecici olarak yerlestirdikten sonra da ahsaplarin biribire gececegi yuvalari hazirlamaya basladik.







Bu isleri, bilerek ve isteyerek, testere, skarpela, rende gibi el aletleri ile yaptik. Marangoz atolyesine hic bulasmadan nasil birsey ortaya cikarabilecegimizi gormek istedik.

Resimlerde gordugunuz gibi ince is isteyen detaylar cok duzgun olmadi ama bizim isimizi gordu. Yuksel teyzenin hep dedigi gibi "sarilip da yatmayacagiz ya!".



10 Ocak 2012 Salı

Dogal Mimari/Insaat Denemeleri - 1

Bu sene permakultur acisindan Turkiye'de oldukca hareketli bir yil idi. Hem tasarim sertifikasi kurslari, hem permakulture giris kurslari, hem de cesitli konulara odaklanan calistaylar yapildi. Ilk permakultur Turkiye bulusmasi Kazdaginda, Bayramic'te yapildi. Bu kurslardan biri de yine Bayramic Yenikoy'de gerceklestirilen ekolojik mimari ve dogal insaat kursu idi.

Dogal mimari konusu bizim de bastan beri cok ilgilendigimiz bir konu, ozellikle de ciftlikte kumesten cite, depodan agila cesitli yapi ihtiyaclari ortaya ciktikca okumalarimiz iyice artmisti. Penny Livingston-Stark ve Janell Kapoor'un ogretmenligini yaptigi ve hem teorik hem de pratik dopdolu gecen bu kursa katilmayi cok istedik ama ciftlik izin vermediginden ne yazikki sadece fotograflarina gipta ile bakmakla yetindik. Fakat bu kurs ve fotograflar aslinda tam zamaninda yetismisti cunku Haziran basindaki kurstan kabaca 1 ay once biz de dogal mimari ile ilgili kendi deneme insaatimiza baslamistik. En azindan elimizdeki fotograflardan yararlanarak, ozellikle duvarlarda cesitli denemeler yapabilecektik.

Bu yazi dizisinde sizlere Bostancik'in bir kosesinde bir ornek uygulama olarak insaa etmeye basladigimiz tuvalet/banyo kulubesinin hikayesini anlatacagiz.

Gectigimiz bahar Datca'da yasayan ve dogal mimari ile ilgilenen arkadaslarla bir suredir bir araya gelmeye basladik. Hepimiz epeydir yaptigimiz okumalar, video seyretmelerden bayilmis, pratik bir deneyime susamis halde idik. Ornek proje arayisi ile bizim tuvalet/banyo binasi ihtiyacimizi bir araya getirerek mayis ayinda temeli attik.

Yapi teknigini ahsap karkas ve bagdadi (icten distan citalar, arada dolgu malzemesi, uzeri camur siva) olarak kabaca belirledik ama insaat ilerledikce degisiklikler yapmamiz gerekebilecegini de bir kenara yazdik.

Karavana yaklasik 20m. uzaklikta bir yer belirledik. 2mx2m bina oturum alanini, drenaj icin her taraftan yaklasik 50cm daha ekleyerek (yani 3mx3m.) bir miktar kazdik. Kazdigimiz alan egimli oldugundan duz bir yuzey elde etmeye calistik.

Daha sonra sira 4 koseye, 10x10 direkleri icine sokacagimiz galvanizli kaziklari cakmaya geldi.





Taban cok sert bir kil kayasi oldugundan kaziklari balyoz yardimi ile ve de yere tam dik olarak cakmak oldukca zorlu oldu. Kaziklardan birini gidebileceginden daha fazla zorlayarak egdik ve degistirmek zorunda kaldik.



Cakmaktan daha zor olan, dort kazigi tam bir kare olacak sekilde yerlestirmekti. Dik ucgende hipotenusu hesaplamayi neyseki hala unutmamisiz :-)



Tum kaziklar cakildiktan sonra kaziklarin etrafi bir drenaj kanali gorevi gorecek sekilde taslarla dolduruldu. Artik ahsap karkasi catmaya haziriz.

7 Ocak 2012 Cumartesi

Yagmurlu Mevsimde Karavana Siginis

Bugun oldukca yagmurlu ve ruzgarli bir gun. Her kis 4-5 kere bizi gun boyu iceriye kapayan gunlerden. Zorunluluklar disinda burnumuzu disariya cikarmiyoruz. Iceriye sigacak kadar hayvanimizi da yanimiza aldik. Su anda kedilerden biri yatagin uzerinde, digeri karsi kanepede, kus tezgahin uzerinde, Ayuska da ayagimizin dibinde. Zavalli Nala'cik ve tavuklar disarida kaldi. Ama Nala da kuru pergolenin altinda lastiginin icinde, battaniyesinin ustunde. Pek sikayetci degil durumdan. Tavuklar ise zaten yagmuru pek sallamiyorlar.

Kestaneler tavaya kondu, film de baslamak uzere...