15 Eylül 2010 Çarşamba

Arayi kapayalim

Epeydir olan biteni yazmadik. Sevgili Cigdem'in de itelemesiyle, bu miskinligi birakip hemen bir ozet vereyim istedim.

Bir onceki blogda gordugunuz cadiri kaldirali epey oldu. Bu yaz boyunca insanin durdugu yerde ensesinden ter akitan sicaklar bir haftadir yok. Inanasimiz gelmiyor ama, aksamlari ustumuze pikeler aliyoruz, karavanin pencerelerini kapiyoruz. Bir tanidik bir kac gunluk bir sey, cok alismayin dedi. Biz de su anda keyfini cikariyoruz.

Bu arada bir bayram gecti; Yuksel teyzeler arife gunu firini yakinca, ben de yardima gittim. Ter akitarak yogurdugum halkalari once pisirdik, ardindan da gevrettik, ha bugun ha yarin bir dolgu cikacak, bir kaplama kirilacak korkusuyla sabahlari yiyoruz. Arife gunu Yuksel teyzenin gelinleri incecik incecik actiklari yufkalarla burada sarayli denen bademli (eh badem memleketinde baska ne olabilirdi ki!), suruplu bir tatli yaptilar. Surekli izliyorum ama bir gun gelir becerebilir miyim hic emin degilim. Bazi seyler zamaninda ogrenilirse oluyor.

Agustos sonu bir yegenimiz oldu. Annesi babasi adini Ipek koydular (biz aramizda ipek bocugu diyoruz, aman duymasinlar). Tugrul'un erkek kardesi ve esi pek tatli bir kiz bebegi ile herkese bayram hediyesi verdi. Ben kardeslerimin en kucugu Tugrul da en buyugu olunca benim yegenler 20'lerinde, Tugrul'unki daha bebek! Bundan 15-20 sene sonra Bostancik'ta bize yardima gelecek gencler yetistiriyoruz yani!;)

Bu yaz gelen gidenimiz boldu. Sanal ortamda tanistigimiz bir cok kisi ile yuz yuze gorusme imkanimiz oldu. Ote yandan yillardir gorusmedigimiz dostlarla yeniden bir araya geldik. Sanki bu sene sevdiklerimizi Datca'ya getirme/yerlesme konusunda ikna etmek yolunda epey bir yol katettik!

Kedi, kopek, tavuklar diye sordugunuzu duyar gibiyim. Darma hala cok tatli, hala Payam'la deli gibi tapırıyorlar. Iste bu da ornegi:



Nala ve Layka ciddi kavga ettiler. Layka 1 hafta kadar moral olarak kendine gelemedi. Bu kadar ince ruhlu bir kopek gormedim! Nala'dan yedigi dayak sonrasi, yemek/kemik yemeyi reddetti. Hatta yuruyus sonlarinda eve gitmeyi istemedi. Tepelerde oturup kaliyordu. Elimde tasma ile gidip alip geliyordum. Neyseki su aralar tekrar eski ruh haline dondu. Nala'ya sinirlenip, yanina yaklasinca isirmaya calismaya basladi! Bunun sonu yeni bir kavga demek, o yuzden epey dikkat ediyoruz.

Nala bu arada baska bir yaramazlik yapti diye dusunuyoruz. Bir sabah kalktigimizda kumesin disinda piliclerden birisini geziyor, digerini ise yerde kafasi ve bir budu kopmus buldum!:( Tahmin ettigimiz; bu iki pilic aksam uzeri (ogleden sonra evde yoktuk) citlerden disari cikmayi becerdiler. Nala da hep bu pilicleri guderdi. Ama arada bacaklarina daldigini gorup hep kiziyorduk. Yine oyle bir oyun baslatti ve ne yazik ki bu sefer kotu sonuclandi. Tugrul su anda Nala'ya tavuklara yaklasmamayi ogretmeye calisiyor. Isi onlari koruyup gozetmek olan Nala'ya az kizmadik ama yapacak bir sey de yok!

Bu seneki sebze deneyimlerimizi hep yazmak istedim ama bir turlu toparlayamadim dusuncelerimi. Ama bir sonraki blogda onlari yazmak istiyorum. Cok yakinda!

8 yorum:

Meyvelitepe dedi ki...

Tebrikler, "ipek böcüğü"nüze harika, sağlıklı, mutlu ve hep güzelliklerle dolu uzun bir ömür diliyorum.

En son çadıra bakıp, işlerinizin hala yoğun olabileceğini düşünmüştüm, evet arayı kapatın artık, özlettiniz kendinizi.

Sevgi ve selamlar

nalan dedi ki...

vallahi bu kediler evi ele geçirmiş. sonra demedi demeyin :)
ipek böcüğü hoşgeldi sefa geldi !

okivanc dedi ki...

Arayi acinca okumasi zor oluyor! Bende sizin 4 bacaklilarin isimleri birbirine girmeye basladi. Payam yasca buyuk, Darma daha kucuk beyazli kedi, Layka bizim eski Layka ama Nala'nin kim oldugunu hatirlamam zaman aldi. Once acaba bu Yarmagul'mu diye dusunup kopekler, kediler ve hayvanlar kategorileri altinda "Nala" diye arastirdim. Onun adinin "Badem" oldugunu ogrenince iyice afallayip kacirdigim baska yazilar mi var diye panik yaptim. Neyse sonunda Badem'in isim degisikligiyle ilgili yaziyi buldum da rahatladim ama bana kalirsa cocugun pek sucu yok... Surekli ismini degistiriyorsunuz, lakaplar takiyorsunuz... Herhalde cocuk identity crisis filan gecirmeye basladi. Bu arada unutmayin, "Innoncent until proven guilty!".

Çiğdem dedi ki...

Aman İpek' cik adı gibi ipek olsun. Çok yaşasın, tanrı onu iyilerle, iyiliklerle karşılaştırsın, anneli babalı büyüsün, bahtı açık olsun.

Ya kusura bakmayın ama epey meraklanmıştım :)

Çok sevgiler

Pinar dedi ki...

Böcüğümüz icin tebrik ve iyi dileklerinize coook tesekkurler.

Meyvelitepe, islerin yogunlugu bitmiyor da bu arayi acmak icin bahane olmamali aslinda.

Nalan, kediler evi gozumuzun onunde ele gecirdi ama elden bir sey gelmedi. Gulerek seyrettik!:)

Onder, isim karisikligi icin pardon! Ama dogrusu Nala son isminden cok memnun ve Badem'e bu kadar tepki vermiyordu. Bu arada, durumu ispatlamak icin bir tavuktan daha olmayalim dedik!;)

Cigdem, kusura bakilacak bir sey yok. Iyi de oldu hatta!:)

thares dedi ki...

Sıcaklar nihayet bitti bundan sonra artık önceki gibi bunaltıcı sıcaklar olmaz artık.
Piliçin haline özüldüm zaman zaman bu tür olumsuzluklar yaşanıyor maalesef.
İyi Günler Dileklerimle

Elif dedi ki...

Pinar'cigim...
Size buradan birseyler yollayacagim. Banada bir ara adresi yazarmisin. Onder'in Fedex dela'i ile yollayacagiz. hem adres hem telefon nurasi lazim. Benim emaile direk olarak yazabilirsin...
Selamlar...

Pinar dedi ki...

Thares, gercekten de sicaklar o kadar korkunc degil artik. Kedi, kopek, ve tavuk tayfasi artik guneste yatmaktan, eselenmekten kacmiyor.