7 Şubat 2012 Salı

Hasar raporu

Dun cooook heyecanli bir gundu! 1-2 gundur ciddi bir lodos firtinasini beklemedeydik. Ogleden sonra saat 3:00 civari ruzgar iyice sertlesmeye baslamisti. Son kontrolleri yaparken, yurdun ustunu orten naylon ortude (yurdun en ust ortusu yirtildigi icin yagmurdan korumak amaciyla naylon bir ortunun altinda kisi geciriyor!:( bir yirtik farkettik. Onu tamirle ugrasirken bir gumburtu koptu.Tugrul gurultuye dogru kosturdu, ve ardindan beni cagiran sesini duydum. O arada meger kac kere seslenmis ama ruzgardan duymak ne mumkun! Tas evin yanindan asagiya dogru kostururken gordugumde bir gariplik hissettim ama ne oldugunu anlayamadim. Bir saniye sonrasinda gordugumu algiladim: Ankaralilar (bu gezici kumesteki tavuklarin lakabi) citlerin icinde bir kosede toplasmis duruyor. Kumes citin disinda hendekte yan yatmis duruyor, Tugrul da hendegin icinde, kos kos diye bana sesleniyor. Inanamadim. Bu kumesi tasirken kollarimin nasil titredigini hatirladim o anda. Kumesi yere sabitleyen 2 demir kaziga ragmen ruzgara nasil oyuncak gibi gelmis oldugunu dusunmek beni  gunun geri kalani icin fena halde korkuttu.



Sansimiza gun hala aydinlikken bu olay oldu. Tavuklar icinde olsaydiyi dusunmek dahi istemiyorum. Hemen kumesin saginda solunda daha bir kac hafta once diktigimiz fidanlara baktik. Buyuk bir sans eseri kumes o 3 fidanin ustunden ucup ortalarina inmis. Hendek olmasaydi herhalde epey bir mesafe yuvarlanip giderdi diye dusunuyoruz. O hengamede aklima yumurtalar geldi!:) Nasil olduysa o ucustan 1 tane yumurta saglam cikmis. Kumesi nereye, nasil tasiriz diye dusunurken bir ses daha geldi. Arkamizi dondugumuzde, Nala'nin kulubesinin catisini yerde ters donmus gorduk. Hemen ilerisine baktim; Ayuska'ninki de ayni vaziyetteydi. Onu sonraya birakip kumesi hendekten zor bela cikarip tas evin arkasina tasidik. Kollar titreyerek tabi. Bir yandan da gozumuz yaklasan firtinada. Datca'nin ustu kararmis. Tepemizde esen ruzgarlar iyice azmis. Tekrar yurt tamirine donduk. Bitiremeden, gozumuz Datcalilara (sabit kumesteki tavuklarin lakabi) ilisti. Disardalar! Citleri devrilmis. Kostur kostur bu sefer o kumese. Tugrul demir kaziklarla citleri sabitlemeye calisti. O kosturmalar sirasinda bir baktim, tavuklarin alanini genelde ayiran, kargilardan dogal cit de koyvermis! Tugrul'la Datcalilari iceri sokup yurda geri donerken o citi de tamir ettik. En sonunda yurdun naylon ortusunu tamir ettik, ruzgarin yonunu dusunerek daha degisik bir sekilde sabitledik. Geri donup kopek kulubelerini pergolenin altina tasidik. Hafiften yagmur tapirdamaya basladi. Aksam ezanini duydum. Eyvah dedim, son 15 dakika! Bir baktim Ankaralilar citin kenarinda dip dibe dizilmisler, bize bakiyorlar nerede evimiz dercesine. Kostur kostur Ankaralilari yeni evlerine tasidik. Karanlikta goremiyorlar, mecburen biz teker teker onlari tuneklerine oturttuk. Yagmur siddetlenmeye baslarken eve kendimizi attik. Tugrul internetteki bir hava durumu sitesinden ruzgarin 90 km/saat hizina ulastigini ogrendi. Sabaha ne bulacagiz korkusu basti icimizi. Sabaha karsi disari ciktigimda, kubbe kumesin ortusunun acilmis oldugunu gordum, ruzgar kimbilir nerelere atti bunu, Tugrul'u uyandirip soylesem mi diye dusunurken Tugrul da kalkip geldi!:) Yapacak bir sey yok, hadi yatalim geri dedik. Sansimiza kumeslerinin ic ortusune bir sey olmamis. Boylece islanmadilar.

Bu sabah korka korka disari ciktigimizda baskaca bir hasarin olmadigini gorduk sevincle. Sadece bir agacimizin dallari kirilmis, onu da budadik.

Sonucta herkes sag ve salim. Bir sonraki lodos firtinasi icin dersler bir koseye not edildi hemen.

Sahi hala ara ara durup, koca kumes ucarken keske gorebilseydik diye hayiflaniyoruz Tugrul'la.

7 yorum:

okivanc dedi ki...

Gecmis olsun!

misk dedi ki...

Bir fırtına atlatmış denizciler gibisiniz.. geçmiş olsun ve kolay gelsin:) demek doğa insanoğluna böyle öğretiyormuş sağlam durmayı di mi..

sinan dedi ki...

Çok geçmiş olsun, en azından canlılarda hasar olmaması sevindirici.

Meyvelitepe dedi ki...

Çok geçmiş olsun, Lodos sadece denizcilerin değil bizlerin de korkulu rüyası, (bir kere de bizim sera uçmuş, bütün metal aksamı bile ürkütücü şekilde eğri büğrü olmuştu).

Pinar dedi ki...

Cok tesekkurler herkese. Gercekten de en buyuk sevincimiz, sansimiz hepimizin sag salim olmasi.

Meyvelitepe, blogu yazarken sizin sera aklima gelmisti!

misk dedi ki...

Facebook'taki fotolar çok güzel! Büyük keyifle gezindim ben de etrafta, ellerinize sağlık.

Pinar dedi ki...

Tesekkurler Misk. Ogrenmeye devam!:)