Sonbahar ismi bu mevsime guz'e gore cok daha fazla yakisiyor bence. Cocuklugunu sehirde gecirmis insanlari sasirtacak kadar degisiklik var dogada. Belki buralar sicak yerler oldugu icin bahar gelmis gibi. Yazin dogaya hakim olan sarilik ve kuruluk yerini yesillige birakiyor. Heryer cicek doldu, ben sonbaharda da bu kadar cicek oldugunu bilmezdim.
Kuslarda da bir hareketlilik var. Yazin duymadigimiz kadar duyuyoruz seslerini, daha once duymadigimiz sesler de var simdi. Dun citlerin altindaki bazi yerleri Uzum ve Zeytin cikmasin diye tamir ederken yere egilmistim. Beni gormeyen bir puhu kusu, 2-3 metre uzaktaki beton direge kondu. Kafami hafifce kaldirdim ve gozlerimiz karsilasti. Faltasi gibi acik gozleri cok merakli bir hava veriyor, birkac saniye bakip telassizca uctu gitti.
Bu sabah kopeklerle tepelere vurduk kendimizi. Herhalde biraz erkendi vakit, daha uyku mahmuru 3 keklik bizi cok gec farkettiler. Zeytin kokularini erken aldi ve kosturdu onlarin oldugu calilara dogru, neredeyse carpiyordu bir tanesine. Firrrr diye ucarken renklerini, gozlerini cok guzel gordum.
Arada durbunumuzle evin onunde otururken bakiyoruz, cok guzel kucuk kuslar var. Zamanla kus izlemede uzmanlasacagiz, cok zevkli bir is. Dunyada bunca insan niye kus pesinde gezer simdi anliyorum.
31 Ekim 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
O kadar huzurlu duyuluyo ki bu yazdiklariniz.
Yorum Gönder