16 Mart 2009 Pazartesi

Tohum Macerasi-1


Bugun epeydir erteledigim tohum ekme seansini gerceklestirdim! Iki sey icin beklemedeydik:

1. Havalarin isinmasi: Karavanin onundeki sunroom'da geceleri isi 10 derece civarinda olsun da aksamlari ektigimiz kaplari karavana tasimayalim, tohumlari rahatsiz etmeyelim diye.

2. Topragin dikime hazirlanmasi: Asil ekecegimiz yeri ne yazik ki sonbaharda yagmurlar oncesi surduremedigimiz icin su anda topragin "tava" gelmesini bekliyoruz. O da yagmursuz bir kac hafta gecmesi demek. Tohumlar genellikle ekildikten 40 gun sonra topraga dikilmeye hazir hale geliyormus. Sonucta fideler topraktan once hazir olmasin diye de bekledik.

Bu sabah, Tugrul kopeklerle gezmeye cikti ben de tohumlarin basina. Stres diz boyu! Ekmek icin bir tane 45'lik "viyol" (birer birer tohum ekmelik minik gozler) var. Kalani icin de tava yogurtlarinin kaplari. PDA'den tohumlar geleli epey oluyor. 4 minik kilitli poset geldi. 2'si Kusadasi Gursel Tonbul Organik Ciftliginden, diger ikisi de Datca Emecik koyunden! Bu sene belki pazarda bu tohumlari gonderen kisi ile tanisiriz!:) Her bir posette 20 tane tohum var.



Ben hepsini bu sene kullanmayayim dedim, belki hepsini telef ederim! Pembelerle birlikte Datca'dan aldigim hybrid olmayan Altin Tohum domates tohumlarindan, kirmizi ve yesil biber ile patlican tohumlarindan da ekeyim dedim. Alirken dikkat etmemisim, biber ve patlican tohumlari ilaclanmis!:( Yapacak bir sey yok. Morali saglam tutmaya calisarak ise giristim. Kagit, kalem, makas (neyi nereye diktigimin notunu almak icin), ekme kaplari (kaplardan birinin de yumurta kartonu oldugunu soylemis miydim! Tamamen deneysel, cocuklar icin projeler oneren bir sitede okumustum; patlican ektim, olmazsa uzulmeyecegim!), turf ve de "fis fis" su puskurtme aleti! Hersey hazir taş evde. Tabi bir de Payam. Merakli gozlerle orayi burayi kokluyor. Bu arada domates tohumlarinin hepsi de birbirinden farkli; Kusadasi tohumlari kucuk, grimsi beyaz renkte, Emecik tohumlari kirmizi, Altin tohum ise beyaz ve tuylu!

Neyse lafi uzatmayayim, once turfu kaplara doldurup, elimle hafifce bastirdim. Ardindan da teker teker tohumlari koyup, ustlerine yeniden incecik bir kat turf serptim. Onu da hafifce bastirdim.



Bunlari yaparken aklima, cok mu turf koydum, yoksa az mi, fazla mi bastirdim gibi sorular ususup durdu. Ciftcilerin boyle ekmedigi kesin! Acemiligin verdigi tedirginlik! Tabi is uzun suruyor. Bu arada fazla sessizlikten olsa gerek, taş evin asil sahipleri citir citir bir seyler yapmaya basliyor. Payam pur dikkat. Ben arkami donuk tutarak, gormezsem burada olamazlar mantigi ile ise devam ediyorum. Payam bir ara kutularin arkasina girmeye calisip da gurultu artinca, gerektiginde taş evden disari hizli bir sekilde firlayabilmek icin mevzilenip elimi hizlandirmaya calisiyorum. Payam'in caydirici arastirmalari sonucu ses kesiliyor ve ben bir kac da fotograf cekip (bir cogunda yakin cekimler yuzunden focus cok bozuk!:( isi bitiriyorum.

Sonra hepsini sunroom'a getirdim. Guzelce fis fis suladim, tava yogurt kaplarinin agzini kapattim, viyolu de naylon posete koydum. Kimi strec/saran wrap'le sariyormus. Strecte, sanki tohumlar kafalarini cikarinca hemen ona yapisacaklarmis gibi geldiginden poset denemeye karar verdik. Sunroom gunduzleri gayet guzel, sicacik, aydinlik. Direk gunes gelmiyor. Sahi, hani havalarin isinmasini bekliyorduk ya, meteorolojinin sitesinden baktik, bu aksam 5-6 derece olacakmis! O istemedigim tasinma isi ne yazik ki oldu. Tasimalar sirasinda umarim tohumlar mutsuz olmayacak.

Onumuzdeki bir kac gun kapaklari acmayacagim. Diger PDA uyelerinin tecrubelerinden anladigim, kapali ortam nemi tutuyormus. Bir kac gun sonra acip duruma gore sulayacagim. Bir haftaya kadar filizleri gormeyi bekliyoruz.

Onumuzdeki sene eger bol tohum alabilirsem, direk topraga ekmeyi denemek istiyorum. Kurda, kusa, bize diyerek! (Atlas dergisindeki bir makaleden)

2 yorum:

skaraca dedi ki...

Merhabalar Pınar hanım,

Bloguma bırakmış olduğunuz mesaj sonucu sizin blogu buldum. Emecik tohumları ilginç geldi. O şekilde kırmızı tohum hiç görmemiştim. Bu nedenle eğer o tohumlardan ürün elde eder ve ürünü beğenecek olursanız, alacağınız tohumlardan bana da ayırmanızı şimdiden rica ediyorum. Sormuş olduğunuz sulama konusuna gelince... Ben tohumları ektikten sonra ilk günler sabah ve akşam aşırı olmamak üzere toprağın nemini kaybetmemesini sağlayacak şekilde sulama yaptım. fısfıs kullanmadım açıkcası. Ağız kısmında su dökme bölümü olan naylon bir tasla ince ince dökmek suretiyle sulama yaptım. Filizlenme malum olduğu üzere tüm tohumlarda aynı anda olmadı. Ben filizlenen tohumun bulunduğu bölmeyi ilk iki yaprak açığa çıkıncaya kadar suladım, sonra sulamayı kestim. Filizlenmenin olmadığı bölümleri suladım. Bu şekilde tüm tohumlar filizlendikten sonra sulamayı bıraktım. Yaklaşık üç gün sonra bu sabah tekrar su verdim. Sulama konusunda toprağı kurutmak, ancak filizi kurutmamayı ölçü olarak aldım. Gruptan edindiğim bilgilere göre kökün suyu aramak suretiyle gelişmesini böyle sağlayabileceğimi düşündüm.

Selamlarımla....

Süleyman Karaca http://pdaeskpespembe.blogspot.com

Pinar dedi ki...

Verdiginiz bilgiler icin cok tesekkurler Suleyman Bey. Hic merak etmeyin, eger becerebilirsem tohum almayi, mutlaka size gonderecegim.

Bu arada anladigim, siz kaplarinizin ustunu kapatmamissiniz, dogru mu?