Yenilerde okudugum bir yaziya gore yillardir daha cok urun almaya programlanmis secme kriterleri yuzunden cogu urunde besin degerlerinde dusmeler olmus. Yani daha cok urun aliyoruz ama herbirinin icindeki besin daha az. E ne anladim ben bu isten!
Bizi surekli paketlenmis gida tuketmeye zorlayan yiyecek sanayii zaten vitaminli/katkili urunlerinin dogallarindan daha besleyici olduguna bizi ikna etmeye calisiyor. Meyve ve sebzedeki bu gidise dur denilmezse sonunda hakli da cikacaklar. Yazida onerilen eski evladiyelik tohumlara geri donmek. Ama bu donus sadece isteme ile olmuyor. Bunu ancak yeterli sayida tuketicinin talebi saglayabilir. Uzaklara tasinamadigi icin yerel urunleri yemege, bu yuzden artik alistigimiz ama uzaklardan gelen bazi urunlerden vazgecmeye, her mevsim hersey bulunmadigindan eski usul saklamalara (kurutma, konserve, recel, salca, ...), bazen sekli bozuk, biraz zarar gormus urunleri filemize koymaya var miyiz?
Sozum meclisten disari, surekli eski domateslerin tadini/kokusunu biribirimize anlatip ardindan pazara ciktigimizda gidip domatesin en kirmizi, en iri, en gosterislisini alinca ureticiye de pek fazla secenek birakmis olmuyoruz.
26 Temmuz 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
evladiyelik tohuma dönüşü tüketici zorlamalı.aynı şekilde doğal tarıma, zamanında üretim ve tüketime de.şubat ayının ortasında kahvaltımı domatessiz yapmak demek bu.sadece düşünmekle değil,tavır koymakla oluyor bu.
evladiyelik tohum demişken pembe domatesler için www.pembedomates.org sayfasına da göz atabilirsiniz.
tüm yazıları okumadan yazarsan böyle olur :) pembe domatesleriniz zaten var :) sevgiler.
Yorum Gönder