Dun cok sicakti! Evdeki yani karavandaki klima bile yetmiyordu. Bunalmis bir sekilde calisirken birden Layka'nin havlamalariyla irkildik. Bu arada gurultuye korna sesleri eklendi. Biz panikle ustumuze dogru durust bir seyler alip disari firladik. Tugrul onden gitti, o arada ben birinin "abi baglasaniz su kopegi" dedigini duydum. Tugrul tasmayi alip geri giderken, "Ezel (bizim koyden) gelmis ama cok garip, ne yapiyordu ki orada!" dedi. Anlamadim bir sey. Ben de arkadan yetistim. Ezel bizim kocaman keciboynuzu agacinin yaninda, arabayi kendine siper almis, arsanin arka kapisinin disinda, motosikletin ustunde bir cocuk ve elinde Layka ile Tugrul! Ilginc bir manzara idi. Ortaya cikti ki baska birilerine gitmesi gereken kocaman bir boya kutusu bize gelmis. Ben o arada Ezel'in elinde kan gordum. "Aman Ezel, kopek mi isirdi yoksa" dedim. Ezel de agaca bakip, "yok, agactan inerken oldu herhalde" demez mi! Anlasilan, Layka uzerine gelince, panikle agaca tirmanmis!:) Ozurler diledik, aksam Datca'ya giderken evlerine ugrayip iyi oldugunu kontrol ettik.
Layka onlari iceri girene kadar farketmedigi icin, yazik, eve cok yaklasmislar ve Layka birden uzerlerine gelince cok hazirliksiz yakalanmislar. Tugrul da Ezel'i tam agactan inerken gormus ve de "allah allah, keci boynuzu mu topluyordu, ne is!" diye dusunmus. Aklimiza hic gelmedi ki!:)
Eylulde gelecek olan ablamlara iki tane "Dikkat! Kopek var" levhasi ismarlamak farz oldu.
14 Ağustos 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder