Sehirden kopup bir ciftlikte yasamaya baslamak haliyle buyuk degisiklikler getiriyor. Bunlardan belki en carpicisi bu yeni ortamda kendini cok bilgisiz/tecrubesiz bulmak. Yuksek uzmanlasmanin tanimladigi sehir yasamindan, bir cok seyi kendinin yaptigi koy yasamina gecince, onca egitime ve uzmanlasmana ragmen sudan cikmis baliga donuyorsun. Hele de kendi kendine yeterli bir ciftlik kurmaya calismak, su kullanimindan topragi daha kaliteli hale getirmeye, atiklari degerlendirmekten bazi yapi projelerine, tarimsal zararlilarla mucadeleden bitkileri detayli ogrenmeye, ciftlik hayvanlarini tanimaktan yenilenebilir enerji kaynaklarini uygulamaya kadar pek cok alanda en azindan belli duzeyde bilgi sahibi olmayi gerektiriyor.
Buraya geldigimizden beri koydeki yasli/genc insanlarin temel yasamsal faaliyetler ile ilgili bilgi duzeyleri beni hep sasirtti. Bilgiler belki cok derinlemesine degil, bazi "Su is soyle yapilir"larin nedeni, nasili zaman icinde biraz kaybolmus ama pratik bilgiler gunluk hayatin tum boyutlarini kapsiyor.
Okullarda klasik bir soru vardir, "ogretmenim, bu ogrendiklerimizin hayatta bize ne faydasi olacak?" diye. Sehirde yasayanlar icin hakli bir soru, kocaman bir sistemin minik bir parcasi olarak tek bir servis uretip onun disindaki herseyi satin alan bireyler olarak bize dayatilan haliyle daha fazla, daha fazla uzmanlasma. Kendi isini iyi yap, baska isleri merak etmene gerek yok. Bu durumda cok ilgili, bir suru hobisi olan birkac birey disinda gercekten de etrafimizda neler olup bittigi bizim icin bir sir haline geliyor. Ama buralarda hic de oyle degil. Eger dogru yonlendirilirsen okulda ogrendigin her seyin ertesi gun dogrudan uygulamasini yapabilirsin. Diyelim fen dersinde Arsimed'in vidasini okudun, belki tarlanda su cikarmak icin ise yarar? Agir birseyler kaldirman gerekiyor, Bir kac makara is gorur mu acaba?
Ama tahmin ediyorumki isler pek de bu sekilde olmuyor. Okul ile hayat arasindaki kopukluk burada da sehirdekinden cok farkli degil. Gunluk yasamdaki pratik cozumler daha cok tecrube ile aktariliyor. Bazi bitkilere belirli zararlilarin gelmedigi biliniyor ama neden oldugu belirsiz. (Bu belirsizlik belki yanlis ilaclarin kullanimina ya da yanlis miktarlarda kullanima neden oluyor.) Halbuki bunun nedenleri aslinda biyoloji kitabinda yaziyor.
Sonuc olarak ciftcilik aslinda sasirtici bicimde bilgi yogun bir yasam. Gundelik islerini gorecek kadarini ezberleyip durmak da mumkun, arkasindaki nedeni/nasili merak edip, ders kitaplarini raflardan indirip icine gomulmek de!
12 Temmuz 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Çok haklısınız. Çiflik yaşamı, toprakla uğraşmaya başlamak, çok fazla şey öğrenmeyi gerektiriyor. Etraftaki insanların genelde her konuda söyleyeceği şeyler oluyor. problem şu ki, söylenenlerin bazıları doğru fakat bazıları değil. Bu da söylenen her şeyi mantığınızda tartıp, önemime göre araştırma yapma, bazen de daha doğrusunu bulma gereksinimi doğuruyor. Bir süre sonra, en azından araşırma yaptığınız alanlarda siz de öğretir duruma gelebiliyorsunuz. Bu bakımından sizler şanslısınız. Öğrenme alıcılarınız sonuna kadar açık.
Birkac haftadir yogun bir sekilde permakultur ile ilgili okumalar yapiyorum. Bizim genel yaklasimimiza asiri uydu. Bu konuda ileride bol bol yazacagim. Ancak soyle bir problem oldu. Buradakilere sorup ogrenecegimiz bilgilerin bazilari birden bire anlamsiz/yanlis hale geldi (uyari: daha cok baslardayim, simdilik cikardigim sonuclar tamamen degisebilir!). Anladigim kadari ile permakultur ile su andaki modern tarim neredeyse taban tabana zit. Kizlan koyunun tecrubelerini oldugu gibi ememeden kullanilamaz hale geldi diye uzuluyorum. Ama yine de permakulturu daha iyi anladikca koylulerin bilgilerini daha iyi secerek alabilecegiz diye umuyorum.
"Tarlana hangi ağaç fidesi ekersen, ek bir de
zengin gübre serp mutlaka, unutma bol toprakla örtmeyi de,
gözenekli taşları ya da sert midye kabuklarını göm içine;
aralarından su sızacak böylece, incecik buharlar süzülecek derinlere,
ve sürgünler boy atacak içe içe..."
Kaynak: "Vergilius-Çiftçilik Sanatı"- M.Ö.30
Bu kitabı bulunca biz de çok etkilenmiştik: http://pembedomates.blogspot.com/2006/06/bafrali-iftiden-2100-yil-ncesine.html
Sevgiler ve içten tebrikler bizden size...
Cok tesekkurler, Avniye Hanim.
Yorum Gönder