21 Şubat 2010 Pazar

Sivi Altin

Biliyorsunuz Bostancik'ta denemeler yapmaya pek merakliyiz. Ozellikle de denemeler permakultur ile ilgili olursa. Permakultur diyor ki "Atik denen sey aslinda kullanilmamis kaynaktir." Ve yine diyor ki "Iyi tasarlanmis bir permakultur sisteminde sistemdeki elemanlardan birinin ciktisini, digeri icin girdi olarak kullanacak sekilde donguler olmali, disardan girdiye fazlaca ihtiyac duyan, ve disariya cikti/atik gonderen lineer sistemler yaratmayin."

Hayvanlar ve bitkiler beraberce guzel donguler yaratiyorlar ama biz bu isi biraz daha ileri goturup kendimiz de dongunun bir parcasi olmaya karar verdik :-)

Belki biliyorsunuzdur idrarimiz bitki/toprak besleyicisi olarak aslinda altin degerinde. Zaten sivi altin diyorlar. Bir suru para dokup satin alinan gubrelerden eksigi yoksa fazlasi var. Ayrica saglik yonunden bir sakinca olusturmuyor. Bu konuda kisa bir internet arastirmasi yaparsaniz cok etkileneceksiniz. Biz normalde sivi altini (boyle soyleyince daha az rahatsiz edici oluyor!) zaten kompostta kullaniyorduk ama bitkiler uzerindeki etkisini gozlemeye karar verdik. Aslinda bu denemeyi gecen sene misir uzerinde yapmis, gayet basarili sonuc almistik ancak sanirim bundan bahsetmemistim. Bu sene daha kontrollu bir deney yaptik. Arpa ektigimiz bir bolgenin yarisina 1/5 oraninda sulandirilmis sivi altin uygulamasi yaptik (aslinda tembel isi once sivi altin, ardindan da 4-5 kati kadar su). Diger tarafa havalar zaten yagisli gittiginden ek birsey vermedik. 2-3 gun arali 4 uygulama sonunda (her seferinde kabaca 2 litre sivi altin) 2 bolge arasinda gozle gorulur bir fark olustu.

Fotograflamaya calistim ama ne yazik ki fotografta hemen hic belli olmuyor. Ya ben beceremedim, ya makina dandik, ya da bu tur farklar goz/beyin icin cok bariz ama fotografa gecince kayboluyor. Artik benim sozume inanacaksiniz.



Fotografin kabaca tam ortasina gelen kisimda (agac dallari ile cevrilmis alanin sag alt kosesine dusuyor) cevreye gore daha yesil ve daha iyi gelismis olan arpa bolgesi goruluyor.

Aslinda deneyi biraz daha uzatip farki fotografta da ayiredilir hale getirmek mumkundu belki ama benim acimdan net bir fark ortaya cikinca diger arpalarin azotsuzluktan sararmalarina etik olarak daha fazla izin veremezdim!

6 yorum:

nihal dedi ki...

Peki direkt sadece sulandırarak kullanılabiliyor mu? Humanure gibi bir bekletme süresi yok sanırım? humanureden daha çok ısındığım bir fikir oldu açıkçası...

okivanc dedi ki...

Fotografta fark gayet acik gozukuyor.

Pinar dedi ki...

Nihal, hemen sulandirarak kullanabiliyorsun. Tam tersine bekletmek sivi altin icin iyi degil.

Onder, son bir kac gunde fark iyice belli oldu. Gerci bir kac gundur diger yarida da kullanmaya basladik, ama tabi arayi kapamalari bir sure alir!:)

hindiba dedi ki...

Eger hala okumadiysaniz Revenge of Gaia'yi mutlaka okumalisiniz öyleyse. Neden evrimin bir noktasinda daha kolayini secmek varken insan ve hayvanlarin atiklarini idrar yoluyla vücutlarindan uzaklastirma yolunu sectiklerine dair ilginc bir tartisma vardi orada.

Pinar dedi ki...

Evren bizim kitabi edinmemiz bir sure alabilir. Kitabi da kutuphaneye geri verdigini biliyorum, ama senden rica etsek, blogunda, hatirladigin kadariyla bu konudan bahsedebilir misin? Tugrul da ben de cok merak ettik.

hindiba dedi ki...

Pinar zaten benim kavrayamayacagim bilimsel bazi detaylari vardi. O yüzden unutmusum, aklimda kalan sadece su: Evrim teorisinde bencil gen kavrami var ya... Yani her tür kendi selameti icin en uygun sekilde evrilir gibi özetlenebilir sanirim. Iste yazarin iddiasina göre Gaia Hipotezine paralel olarak türler kendi türlerinin degil, Gaia'nin selametini de gözetirlermis evrilirken. Bunu örnek olarak veriyordu. Mantiken biyolojik süreclerin sonunda hayvanlarda ve insanlarda ortaya cikan azotun atilmasi icin en uygun yöntem solunumla atmak iken, evrimin bir noktasinda bunun azotu-siviya-bagla, siviyi-at seklinde gelistigini, cünkü siviya baglanmis azotun bitkilerce daha iyi alinabilecegini anlatiyordu galiba. Detaylari tamamen unutmusum. Kismen uyduruyor da olabilirim. Mutlaka kendiniz okumalisiniz bir. Birinci veya ikinci bölümündeydi kitabin.