Gecen pazar gunu Datca Orman Sefliginin duzenledigi,ve Cevre Derneginin destek oldugu agac tohumu ekimi vardi. O gun sansimiza bir kac gundur suren deli yagmur ara vermisti. Gerci sabahinda gunes bir yandan, bir yandan da ince ince yagan yagmur cok guzel bir goruntu olusturmustu. Ama ekim sirasinda hava gunluk guneslikti. Asil amac mese palamutu ekmek idi ise de sanirim gec kalindigindan, tum palamut tohumlari kova testinde (su dolu bir kovaya tohumlar atiliyor, dibe cokenler iyi, ustte kalanlar kotu olarak siniflaniyor.) curuk cikti. Biz de ekilecek diger tohumlara daldik.
Neler mi ektik:
Sığla (günlük)
Kara selvi
Harup (keciboynuzu)
Cam
Hunnap: Hunnap tohumlarini Cevre derneginin baskani Melda bahcesindeki hunnap agacindan getirmis. Amac bunlari fide olarak ormanlara dikip meyvelerini kuslara hediye etmek!:) Orman Mudurlugu Sefi Ertan Bey de yeni bir projeye baslayacaklarini soyledi. Bu projede ormana camin yani sira, incir, badem, ceviz, zeytin gibi meyve agaclarini orman hayvanlari icin ekmek. Hic de fena fikir degil, buradaki domuzlarin ozellikle badem ve zeytin icin bir damak lezzeti gelistirmis olduklarini dusunurseniz!:)
Cok calisip yorulunca, masalar kuruldu, herkes getirdigi kumanyasini ortaya koydu. Neler cikmadi ki ortaya. Nefis bir solene donustu yemek.
Keyifle yiyip icip memnun bir sekilde evlerimize donduk. Bir dahakini dort gozle bekliyoruz simdi.
16 Aralık 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Eylül ayında Zeynep çok istediği için bahçeye 4 adet Kara Selvi diktik, bir tane de Sığla. Ama Orman'a meyve ağaçları dikmek çok iyi fikir. Aklıma rahmetli Manisa Tarzanı geldi. O da cebinde meyve çekirdekleri ile gezer sağa sola serpermiş. Özellikle kendi başına varlığını sürdürebilecek dayanıklı ağaçlar çok iyi olabilir. Özellikle de İncir, Badem gibi. Tabi Ege Akdeniz bölgesi için.
Cevat
güzel ve faydalı bir iş için çalışmak...
ne güzel.
darısı bize!
Nalan'a katılıyorum. Çok da imrendim.
Hünnabin gittikce azaldigini okumustum ben arastirirken. En cok ona sevindim desem :)
Cevat-Zeynep, siglayi biz de istiyoruz. Hatta bu ekim sirasinda bir miktar da kendimiz ekmek uzere aldik. Cok guzel bir agac. Yalniz bildigim kadariyla cok su seviyor. Su kenarlarinda yetisiyormus genellikle. Bakimi icin aklinizda olsun.
Nalan, Basak; kucuk yerde yasayinca bu isler hep daha kolay oluyor. Umarim siz de keyfine erisirsiniz.
Evren, blogda yazmayi unuttum. Melda kendi bahcesindeki agacinin dibinde cikan 3 tane de minik hunnap fidesi getirmisti. Birini biz aldik, bir kac tane de tohum!:) Melda onumuzdeki seneki fidelerden de soz verdi. Hunnap ilk bir kac sene disinda su pek istemiyormus. O da hosumuza gitti bizim.
Cevat, bu arada Manisa Tarzanindan bahsetmissin, benim de aklima Permakulturun dedesi Bill Mollison geldi. "Sehirde Permakultur" videosunda Amerika'daki buyuk sehirlerde dolasiyor, bilgi veriyordu. Bir yandan da elinde bir kesekaginda tohum tasiyordu. Suratinda muzip bir cocuk ifadesiyle, parklara, insanlarin bahcelerine sokuveriyordu. Cok gulmustuk seyrederken.
Yorum Gönder