2 gun once, aksam Tugrul Layka'yi gezdirirken, arazinin 50 m. kadar ilerisindeki bir dere yataginda 3-4 m. arayla Zeytin'imizi ve Uzum'umuzu gelen kokudan bulmus. Arsaya getirip koyun koyuna gomduk. En azindan bizleler.
Biraz once koyden bir komsumuz basiniz sagolsuna geldi. Dedigine gore, Zeytin ve Uzum'un basina gelenler ayni gun bir baska koylu komsumuzun kopeginin basina gelmis. Civardaki tavuk sahiplerinden birinin cakallar icin biraktiklari zehirden olduklerini dusunuyoruz. Korkunc bir ofke ve caresizlikle doluyuz. Biliyorum zamanla azalacak ama bu arada, burada yasayacaksak bundan hayvanlarimizi korumanin bir yolunu bulmamiz gerekiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
16 yorum:
Üzüm ve Zeytin için çok üzgünüm.. Bazen herşeyi bildiğini sanan insanlar kendilerinin doğaya ve insanlara ne kadar zarar verebileceğinden bir haberler..
Tıpkı tarımda kullandıkları ilaçları kendi yiyeceği kısımda kullanmayan köylüler gibi..Ya da cins diye bu gelen geçene havlamıyor, aç bırakıp beslemedikleri köpekler gibi..
Kendilerinden başka hiçkimseyi düşünmeyen insanlar var oldukça bu tür acıları malesef yaşamaya mahkumuz.
acınıza katılıyorum.
Büyük geçmiş olsun bizde çok üzüldük...
Bir umut iyi haber vardır diye bakalım dedik, "veda"yı görünce çok üzüldük.
Boncuk gözlüler ne bilsin insanların ne hainlikler yapabileceklerini. Sözde hayvanları koruma kanunu var, ama kimi kime şikayet edeceksin ki?
Çok üzüldüm. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Bu kadar kolay olmamalı ama oluyor işte ne yazık ki...
ufffffffffff :(
Acimizi paylastiginiz icin hepinize cok tesekkur ederiz.
Sevgili Pınar,
İki köpeğimi ben de zehire kurban verdim. Aşılı, tasmalı, karnı tok göya...
Zehirleri pıtır pıtır saçıyorlar hiç bir şeyi gözetmeden. İşin fenası iki de çocuk öldü o zehirlerden geçen yıl.
İnsan başlangıçta zehri atanlara, sonra sanki yemek yokmuş gibi üzerine atlayıp yiyenlere, sonra da kendisine kızıyor. Sonraki köpeğimi bağrıma taş basıp bağladım. Hoş çitin üzerinden de atarlar o zehiri. Bu aptal da yer.
Peki ya o iki çocuk? Zihinsel engelli annelerinin karınlarını doğru dürüst doyuramadığı için köşeye dökülen zehirli yemek artıklarını yiyip ölen iki zavallım? Gitti gider işte.
Zehre ulaşmak bu kadar kolay olunca engellemek bu kadar zor oluyor.
Allah sabır versin.
Cigdem, bu is oldugundan beri, cevremizde konustugumuz, kedisini, kopegini zehire kurban vermis o kadar cok insan var ki. Inanilmaz. Bunun onlenmesi lazim. Biliyorum, soylemesi gerceklestirmekten cok daha kolay. Ama yine de elimizden geleni yapmamiz sart diye dusunuyorum. Resmi ve kisisel yollardan. Su anda kedimiz Payam icin endise icindeyiz. Bu sekilde yasamak senin de bildigin gibi cok cok zor.
çok üzüldüm gerçekten, umarım zehirlemeleri önlemek için bir çözüm bulunabilir..
Okuyunca inanamadim... Bu zehirlerin her isteyene satilmasini engellemeye calismaktan baska ne yapilabilir acaba? Bir de insanlari egitmek lazim tabi... ikisi de ne zor seyler... Insan hayatinin degerinin bile henuz tam anlasilmadigi bir yerde bu caresiz hayvanciklara sira gelinceye kadar daha kimbilir ne uzuntuler yasanacak... Cok uzuldum.
ya şimdi okudum. çok üzüldüm. o kadar çok kedimiz gitti ki aynı sebepten. bak gözünün içine su torbalarının üstünde büyüt sonra gitsin.
hem doğada her türlü canlı da yaşayacak ne demek zehir koymak ?
içimden neler geçiyo o zehir koyanlar hakkında tarif edemem :(
off cok uzuldum. Ayni sey bizim de basimiza gelmisti cok uzucudur bilirim. Koyde besledimiz bir kopegimiz fareler icin birakilan zehirden olmustu. Halbuki o fareler icin bir kedi beslese cok daha faydali olacak.
Koyun insanlari icin hayvan beslemek bir sevgi araci degil sadece bir ihtiyac karsilama araci oldukca bunlar devam eder. Hepsi boyle dusunmuyor ancak cogu boyle. Bikmadan konusuyoruz ne derece etkili olur bilinmez.
Basiniz sagolsun.
çok üzüldüm..
blogunuzu en başından başlayıp ay ay okuyorum birkaç gündür. buraya gelince öyle üzüldüm ki... sadece okurken bile ben alışmıştım üzümle zeytine. hep arada görünseler, onlarla ilgili şeyler daha çok olsa diye hevesleniyordum okurken. içim burkuldu, böyle şeyler yapanlara ne denir bilmiyorum, çok zalimce.
Eksikliklerini hala hissediyoruz, Kuskus. Acimizi paylastiginiz icin tesekkurler.
Yorum Gönder