Geçen hafta pazara gittiğimizde, adaçayı alalım derken pazarcı amca bize kokusu, lezzeti yüzünden narpuz önerdi. Hatta o kadar hoşunuza gidecek ki, bana teşekkür edeceksiniz dedi. Gerçekten de adaçayından çok daha güzel. Sanki birkaç baharatın karışımı gibi. Kokusu nefis. Dişlerimle ezdiğimde öyle bir lezzet geliyor ki, inanılmaz! Annemin böyle bir bitkiden bahsettiğini hatırlar gibiydim. Bu sabah onunla konuştum. Annem yaprız diye biliyor! :) Neler neler yapılırmış onunla, el dokuması halılarda kullanılan yünlerde gri renk için, bir sıra yün, bir sıra yaprız şeklinde bir kaba dizip ağzını kapayıp güneşte 5-6 saat bekletirlermiş. Sonra eskiden tabi deterjan yok, yağlı kapları bulaşık yıkanan havuzun kenarından topladıkları yaprızla yıkarlarmış. Öyle gıcır gıcır olurmuş kiii! :)
Annemde bu bilgiler pek çok. Üzümden pekmez nasıl yapılır, ak toprak tortuyu nasıl dibe indirir, içine koydukları kıl torbadan sızan şıraden neler neler yapılır! İlk fırsatta bunları kaydetmeli...
Narpuzun kokusu bana buraya Ankara'dan varışlarımızı anımsattı. Her iki seferinde de akşam varmıştık. Arsaya giren kapıyı açmak için arabadan indiğimdeki koku öyle güzel ki! Lavanta, ada çayı, ve daha neler karışık o kokuda.
Artık eve gelmenin bir kokusu var.
16 Temmuz 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Annemde bu bilgiler pek çok. Üzümden pekmez nasıl yapılır, ak toprak tortuyu nasıl dibe indirir, içine koydukları kıl torbadan sızan şıraden neler neler yapılır! İlk "fırsatta bunları kaydetmeli..."
kesin! arsivleme aliskanligimizin azligindan dolayi cok seyler yokoluyor. bunlar altin degerinde bilgiler, ne kadar kaydedilse o kadar iyi.
Yorum Gönder