8 Haziran 2009 Pazartesi

Bocekler Geri Geldi

Gecen sene tam bu vakitler tasindigimizda burada hemen hergun degisik bir bocek gorup fotograf makinesine davraniyorduk. Zaten o zamanki gunluk yazilarinda bolca bocek muhabbeti yapmistik. 1-2 ay icinde bocek karsilasmalarimiz yavas yavas azalmis, yazdan sonra da pek gormez olmustuk. Biz buraya yerlesince bocekler uzaklara cekildi herhalde diye dusunmustuk. Ancak gorunen o ki geri cekilmelerinin asil nedeni mevsimmis. 2-3 haftadir bocek/surungen aktivitesi epey artmis durumda. Gectigimiz haftasonu ilk akrebimizi de gorduk (gerci zeytinlikte, evden cok uzakta idi). Bu fotograftaki de bir cesit orumcek ama vucudu biraz akrebe benziyor. Kacmasina izin vermezsen donup ondeki ayaklarini kaldirip ters ters bakmaya basliyor.



8-9 aydir elden iyice biraktigimiz sokulma tedbirlerini tekrar hayata gecirmemiz lazim ama ilk geldigimizdeki dikkat seviyesine cikabilecegimizi sanmiyorum. Ozellikle ben terlik, sort olayina o kadar alistim ki bu sicakta ayakkabi, corap, corap icine pantalon pacasi hic cazip gelmiyor. 2-3 saatlik uzun bahce islerine baslarken dikkatli giyinmek lazim tabii ama gunde 50 kere disari cikip, iceri girerken olacak is degil.

Korunmak icin en onemlisi, nereye bastigina, neyi kaldirdigina dikkat etmek. Cunku aslinda bu hayvanciklar bizimle karsilasmak falan istemiyorlar, hep biz onlara kotu surprizler yapiyoruz. Ayrica, sokulmak da o kadar olumcul birsey degil herhalde, koydeki hemen herkesin bir macerasi var ama doktora, hastaneye kosana hic rastlamadim. Sonuc olarak tabii ki acili birsey ama insanin aklini kaybedecek kadar korkmasina, tum araziyi kimyasallarla zehirleyip, ne var ne yoksa oldurmesine gerek yok.

Gerci civarda dolasan biraz sinirli bir yilanimiz beni killandirmiyor degil. Gecenlerde Pinar ikinci kez gormus, Zeytin'i kulubesinin yanina sikistirmis, kafasini yerden kaldirmis, tislayip duruyormus. Yuksel teyze bunun bozörük (bozyörük) olabilecegini soylemis. Biraz bakindim, gordugum resimlere ve tanimlamalara bakilirsa dogru. Oldukca saldirgan bir yilan anlasilan. Romanya kaynakli bir yaziya gore yerliler tarafindan zehirli biliniyor ve olduruluyor (Yuksel teyze de oyle demis) ama aslinda degil. Ancak yakinindan gecerken saldiriyor ve siki durun, dayak atiyor. Kendini firlatip kuyrugu ile kirbac gibi vuruyor, bir taraftan da isiriyormus. Cok hizli bir yilan oldugunu soyluyorlar. Saldirgan yapisindan dolayi beslemeye cok uygun degilmis. Asagida fotokritik'te bu yilanin bir fotografina yapilan yorumlardan aldigim parcalar:

"Bu bir bozyörük yılanı olup, kara yılanın Türkiye'nin kuzeyi ve batısında yaşayan, cisim olarak daha az gelişmiş biri türüdür. Yâni, aslına göre nispeten küçük ve zehirli değildir. Fakat kafası kızdı mı insanı bayağı bir döver ki, bu dayağı yiyen iki kişiyi biliyorum. Yerde çöreklenip, sonra boşanmış zenberek gibi kendini fırlatıyor ve kuyruğuyla vuruyormuş! Kişi kendini toparlayıp kaçamazsa, bu arada epey bir dayak yiyormuş."

"Tür bir hazer yılanı (Coluber caspius). ege de bozörük adıyla da biliniyor. tarım için yararlı. zararsız, ZEHİRSİZ bir yılandır."

Zehirsiz olmasi iyi de bunun saldirip bir guzel patakladigini dusunsenize, insan kalp krizinden gider herhalde! Bakalim "yasa/yasat" felsefesi uzun vadede nasil bir sonuc verecek...

8 yorum:

Meyvelitepe dedi ki...

İsterseniz paketleyip bize gönderin yılanı. Memnuniyetle kabul ederiz. Bizim bahçedeki fareleri bitirmekte yetersiz kalıyor :)

tugrul dedi ki...

Bizde o departmana payam bakiyor :-) Gerci epeydir bir fare getirmedi bize. Ya fareleri tuketti, ya da bu aralar kertenkele, yilan, ve ozellikle dev cekirgeler daha cok ilgisini cekiyor.

Yilanlar icin ayrica su koymak istiyorum, yasadigimiz yerlerden biraz uzaklara. Kopeklerin suyu hem kopekler hem de bizim acimizdan uygun degil. bu arada kaplumbagalar da sebeplenmis olur.

sara dedi ki...

resimdeki hayvan bir solifugae türü. Yanilmiyorsam Türkiye'de yerel adlari farkli, ama genel adi karabüyü, ya da büyü. Tüm Türkiye kiyilarinda ve güneydoguda cok yaygin ama artik giderek sicakligin artmasi ile daha kuzey bölgeler de de gözleniyor.
Zehir bezleri oldugu icin soktugu zaman can yakabilir ama öldürücü degil. Yine de allerjik bünyelerde dikkatli olmak lazim. Yara yerini yiice dezenfekte etmek faydali.

tugrul dedi ki...

Tesekkurler sara. Biraz okuma yaptim, meger orumcekgillerin bir alt gurubu imis, akrepler gibi. Haklarinda da pek cok korkunc efsane turetilmis. Once iftira atip, sonra da oldurmek icin bunlari dayanak almak ne kotu.

Gecenlerde Sharkwater diye bir film seyrettik. Orada da kopekbaliklarini olduklarindan cok cok daha tehlikeli gosterip nasil asya mutfagi icin katlettiklerini anlatiyordu.

okivanc dedi ki...

Bu büyü Cukurova'da böyü ya da daha cok böğü denilen orumcege cok benziyor. Oradaki cinslerin daha sarimsi oldugunu hatirliyorum. Ayaklarini da katarsak 10 cm kadar capinda, oldukca heybetli bir yaratik. Galiba et/bocek filan yiyorlar. Aksamlari isiga gelen kucuk bocekleri yemek icin bazen 6. katin balkonuna tirmandiklarini cok iyi hatirliyorum. Tam bu mevsimde saksilari oynatirken cok dikkatli olurduk. Zehirli oldugunu herkes bilirdi ve bahcede oynarken akrepden sonra en cok dikkat ettigimiz bocek buydu. Yine de hic isirilan arkadasim olmadi. Siz de dikkatli olun ama pek de korkacak bir sey yok.

hayat dedi ki...

karayılan benim bahçemde de çıktı..1.5-2 metre boyunda bu yılandan dalyan gibi komşumun nasıl ürktüğünü gözlerimle gördüm,sırf bahsettiğiniz o dayağı yememek için.. o da zehirsiz olduğunu ancak vurduğu yerde gül bahçesi bittiğini söyledi..ve tek gezmediğini,eşi ölürse eşini aramaya geldiğini de..daha alacalı kahverengi tonunda ince bir yılan var ki o zehirli..örümcek ve akrepler genelde sakin ve kuytu yerleri seviyorlar..yatmadan yatağı , giymeden kıyafet ve ayakkabıyı silkelemeyi adet edinin..bir de bahçe çevresine mazot döküyorlar bu tür haşarat girmesin bahçeye diye, siz ne düşünürsünüz bilmem..

hayat dedi ki...

ha bir de .. hani yeni bir pet arayışındayız demişsiniz ya :) süleymancık tavsiye ederim .. odaların tavan hizasında geceleri dolaşıp minik örümcek,böcek vs yiyip temizlik yapıyor.. gerçi süloş diye çağırınca gelmiyor ama pek sevimli..

Pinar dedi ki...

Bahar, karayilanin bahsettigin ozelliklerini bilmiyorduk. Ne kadar ilgincmis su es olayi! Mazot fikri dogrusu pek cazip gelmedi. Zaten bu hayvanlarin cogu cok utangac. Biraz dikkat yetiyor.

Suleymancik eski tas evimizde ve su pompasi odasinda bol miktarda var. Buradakiler o sevimli yaratiga köygöçüren diyorlarsa da cok sevdigimiz hayvanlardandir kendisi.