
Tavuklar sabah ilk is ve aksam ustu gunes batmadan onceki bir saat serbestler. Su anda tavuklar, cibiler ve horoz (tek basina) birer grup olarak yasiyorlar. Sabah once cibiler aciliyor, ardindan tavuklar kumeslerinden gezici kumeslerine dogru "guduluyorlar". Aksam da tersi bir hareket oluyor. O saatlerde tam bir curcuna yasiyoruz. Yeni aldigimiz 5 pilic (tavuk diye alip da buyuk ihtimal yine horoz cikacak pilicler) cibileri kosturuyor, bunu goren anne o pilici bir guzel dovuyor. Horoz hala kapatildigi yerden duruma "got got" diyerek mudahele ediyor. Darma da caktirmadan, bitkilerin arasinda kaybolarak tavuklari izliyor. Onun pesinde Payam oluyor ve Darma bakmazken havada ucarak Darma'nin ustunden geciyor ve o arada penceyi patlatiyor. Darma 3-4 takla atip tislayarak Payam'a baktiginda Payam hic bir sey olmamis gibi yerde yatarak uzaklara bakiyor. Badem de Darma'nin pesinde. Daha once Payam'a da bulasiyordu ama ondan penceyi yiyince simdi tum sevgi ve ilgisini Darma'ya yoneltmis durumda!
Tavuklar yerlerine yerlesip de Darma'yi iceri alinca durum biraz sakinlesiyor. Icerde Darma huy degistiriyor. Peter Sellers'in Pembe Panter'ini seyredip hatirlayanlar bilirler, Mufettis Clouseau ve kahyasi Kato'nun iliskisi gibi bir durum var aramizda. Karavana girip yurumeye basladigimizda Darma nereden saklandiysa oradan ucarak bacaklarimiza atliyor. Eger yakalarsa dislerini bileklerimize geciriyor, iskalarsa yerde taklalar atarak tekrar bir koltugun altina saklanip ikinci hamle icin uygun zamani bekliyor. Coooook zevkli!
Gordugunuz gibi ciftlikte herkes birilerinin pesinde kosturup duruyor. Biz mi? Bir turlu yakalamayi beceremedigimiz Bostancik islerinin pesinde!:)