30 Nisan 2009 Perşembe

Mucadeleye devam

Bugunku toplama sirasinda moralim biraz bozuldu. Dun sabah toplamis ama aksam toplamamistim. Sayi olarak oldukca azdi, umitlenmistim, bu sekilde toplayarak kontrol edebiliriz diye. Bu ogleden sonra gittigimde ilk topladigim gunku kadar olmasa da sayica epey cok olduklarini farkettim.

Bu arada evrimin nasil tikir tikir isledigine kucuk bir ornek yasadim. Bugun farkettim ki dallari salladikca o kadar da patir patir yere inmiyorlar! Yoksa Meyvelitepe'nin dedigi gibi agacin dibine ortu sermeyi dusunmustuk. Bir de ilginctir kafa kisimlari sivrilmis! Kopeklerin evcillestikce kulaklarinin dusup, beneklenmesi gibi birlikte calisan genleri cagristirdi bana!:)

Tugrul benim onumden, Meyvelitepe'nin onerisinden esinlenerek, torbaya toplamak yerine dibinde biraz su olan kaba dallari salladi. Ben de arkadan dallarda inatla kalanlari torbaya elimle dusurdum. Gayet de guzel isledi yontem. Zaten artik alistim, eldiven falan da giymiyorum. Zeytinlerden en hizli bocek toplayan kisi olarak Guinness rekorlar kitabina girmeyi dusunuyorum!:)

Not: Bugun bocegi burada zirai ilaclar satan yere goturduk. Bocegi isimlendiremediler ama tesadufen orada olan bir ciftci, bu bocegin ilk baharda her yeri bastigini soyledi. "Spinosad" temel maddeli organik bir ilac onerdi orada calisan cocuk. Evde hizlica bir arastirma yapip once umitlendim, ama ardindan agaclar.net'e sorup ta, sevgili Meyvelitepe baska kaynaklardan ilacla ilgili buldugu olumsuz bilgilere yonlendirince beni, moralim bozuldu. Yarin yeni bir gun, hem de tatil. Iyi bir uyku ile morali toparlarim!:)

28 Nisan 2009 Salı

Zeytin zararlisi ile mucadele

Meyvelitepe'nin yorumunu okuduktan sonra bir kez daha zeytin agaclarina baktim. Bu bocekler ne yapiyor diye. Bir sure bekleyince ortaya cikti. Daha acmamis tomurcuklara kafayi gomup yiyorlar! Moralim cok fena bozuldu. Bazi agaclari oyle bir talan etmisler ki o guzelim tomurcuklar paramparca. O moral bozuklugu ve kizginlikla, 30 kadar zeytinden saatler boyunca tek tek o bocekleri topladim. Bazi agaclarda o kadar coklar ki daha bir dala deger degmez yere patir patir onlarcasi dusmeye basliyordu. Allahtan cok fazla ucan bir hayvan degil, dustugu yerde de toplamaya devam ettim. Sanirim toplam 1 orta boy naylon poset doldurdum! Yarin sabah erkenden kalkip bakacagim, umarim bir ise yaramistir. Bir kac gun bu sekilde toplamayi deneyecegim.

Kimyasal kullanmamak diye baslayinca bu tarz problemler cok moral bozucu oluyor. Anladim ki bizim her gun duzenli bir sekilde butun agac ve diger bitkilerimizi tek tek gozden gecirip problem daha ufakken cozmemiz gerekiyor. Gerci hadi simdi agaclarimiz ufak da boyle yapabildim. Bu agaclar kocaman oldugunda ne yapacagiz?

Papatya var papatya var

Bizim buralarda, Yuksel teyzenin once "dalleme" dedigi, sonradan da "dallama" diyerek hinzirca gulumsedigi bir cins papatya var. Ama normal papatya ile farkina bakar misiniz?

27 Nisan 2009 Pazartesi

Cibiler Geldi!

Cibi, civcivin Kizlancasi. Bu pazar Zeytincik'ten 6 adet brahma, sanirim 1 adet de cochin civcivi aldik (brahma'lar da iri ancak cochin'ler iyice dev, bizim bir tanesi de digerlerinin neredeyse 2 kati ama yas olarak daha buyuk durmuyor).

Bu turler ile ilgili cok guzel link'ler bulamadim:

Brahma tavuklari
Bir Brahma fotografi
Cochin

Bize yaklasik yarim saat uzaklikta Zeytincik diye bir yerde Istanbul'dan gelip buraya yerlesmis bir ailenin harika bir ciftligi var. Icinde yuzlerce kanatli hayvan, bazilari Turkiye'de sadece bu ciftlikte olan sulunler, tavuskuslari, siyah ve beyaz kugular, cesit cesit ordekler, vs. Kumes planlarini degerlendirirken birinin tavsiyesi uzerine gidip ilk kez gordugumuzde kulahimiz ucmustu.



Meger gecen seneye kadar 40 cesit tavuk varmis ama ciftligin sahibi tavuklardan vazgecmis. Sagolsun bizim icin kulucka makinelerine yumurtalar koymus, bu Pazar gittigimizde, yaninda hediye sarabimizla civcivlerimizi aldik. Belki birkac hafta sonra Denizli civcivleri ve siyah cochin'ler eklenecek :-)




Artik Payam'a karsi cok dikkatli olmamiz lazim cunku fare egzersizleri ile avciligini iyice ilerletmis durumda.

Salyangoz

Salyangoz aslinda cok da gormek istedigimiz birsey degil, bir bitki zararlisi olarak surekli topluyor ve imha ediyoruz (Pinar'a da salyangoz zararlisi diyebiliriz!). Ama bu fotograf cok hosuma gitti, sizinle de paylasayim istedim.

Zeytinlerimizde cicekler ve bocekler

Bir kac haftadir zeytinlerimiz once tomurcuk, derken ardindan da ciceklere bezendi.




Ardindan da boceklere!





Bu bocekleri ilk kumes yaparken farkettik. T-shirt'un kolundan, enseden, yakadan iceri girip insani bunaltiyorlardi. Ve cok ciddi bir ureme faaliyeti icindeydiler. Derken, zeytinlerimizin ciceklerinin fotografini cekelim diye zeytinlige gittigimizde boceklerin bu sefer de ayni sekilde dallara sarilmis olduklarini gorduk. Tam emin degiliz zarar veriyor mu. Bugun agaclar.net'e sordum. Bakalim ne cikacak!

24 Nisan 2009 Cuma

Film onerisi: Once (Ingilizce)


Dun 23 Nisan'di, cocuklar gibi sendik ama cok da yorulduk! Birikmis bahce, kumes, cit isleri ile ugrasmaktan aksam yine yorgun bir sekilde serildik. Gunumuzu keyifli bitirelim dedik, bir film sectik, yaninda da cay, kurabiye; pek guzel oldu.

Sectigimiz film "Once". Cok hosumuza gitti. Seyretmemis olanlara oneririz.

23 Nisan 2009 Perşembe

Kumes Insaati

Bir suredir kumes ile ugrasiyoruz. Bir sure dedigim haftalar oldu, biraz fenalik geldi. Once nasil birsey yapsak arastirmasi epey zaman aldi. Internetten buldugumuz resimler, planlar uzerinde epey bir oynadik. Hemen yanina kopeklerden birini koymaya karar verip, bir bolumunu de kopek icin uygun hale getirdik. Hafta ici gunduzleri mesgul oldugumuzdan geriye sabah erken ya da is sonralari kaliyor. Haftasonu desen haftalik alisveris, cocuklarla ders falan derken epey zaman gidiyor. Bir de bahar ile birlikte diger isler de bastirdi: gubreleme, capalama, budama. Velhasil kumes isi iyice surundu. Neyseki Yuksel teyzeler sorup durdular da bize biraz motivasyon sagladilar.

Bu sefer baslarda fotograf cekmeyi unuttuk. Su asamaya geldik:





Yere sabit degil. O yuzden kaziklarla 3 yerden yere sabitledik. Ilk sert ruzgarda ne kadar saglam oldugu cikacak ortaya.

Gordugunuz gibi yerden yuksek bir gece bolumu ve onunde yine tel ile cevrili bir acik bolum var. Egimli tarafin ucunda 3 tane yumurtlama gozu var, tabii begenirlerse. Gunduzleri tavuklari (eger kopekleri ikna edebilirsek) acikta tutmayi dusunuyoruz. Bu durumda disarida bir yerlere yumurtlama ve bizim bulamamamiz ya da kopeklere kaptirma riski var. Icerideki yere 3-5 kere yumurtladiktan sonra orayi kullanmaya devam edeceklerini umuyorum.

Bu da bonus fotografiniz:

22 Nisan 2009 Çarşamba

Doga Cantam, Yuksel Teyzenin cibileri, vs.

Bu sabah Dacev'in Doga Cantam egitmenleri egitimindeydik!:) Onumuzdeki 2 hafta boyunca bu civardaki tum 2. sinif ogrencileri Gebekum'a 1.5 saatligine doga kasifi olmak icin goturulecekler. Biz de 2 gun egitmen olmak icin gonullu olduk. Hafta sonu teorik, bugun de pratik egitimi vardi. Egitim sirasinda Yuksel teyze aradi. Bizim arsanin eski sahibini onlara cay icmeye davet etmisler. Adamin cat pat Turkcesi var ama oyle akici konusamiyor. Yuksel teyze de panik icinde bizim de orada olmamizi istedi. Neyseki egitimin bitis saati ogle saatine denk geldi, biz de onlara yemek icin katilabildik. Yemek sirasinda, Yuksel teyze 5 tane cibisini (civciv) kediye kaptirdigini soylemez mi? :( Coook uzulduk. Bu civcivler ve anneleri icin 2. bir kumesi hizlica eldeki malzemelerden yapmislardi. Anlasilan cok saglam yapmamislar, civcivler bulduklari bir delikten kacmislar. Anne tavuk cikamamis, kedi de bu yavrulari kapivermis. Yuksel teyze cocugunu kaybetmis gibi uzgundu! Bizim kumes yapimindan arta kalan kumes tellerini onlara verecegiz. En azindan saglamlastirabilirler.

Umarim bizim basimiza boyle bir sey gelmez. Kumesin cevresine, altina tel gerdik. Baslarina da Uzum'u koyacagiz. Civcivler buyuyene kadar kapali yerde olacaklar. Kopeklere tavuklara bir sey yapmamalari gerektigini ogretebiliriz ama Payam'a civcivlere dokunmamasi gerektigini ogretebilecegimizi hic sanmiyorum.

Bakalim, bizi neler bekliyor!

20 Nisan 2009 Pazartesi

Bahar geldi de nasil geldi

Bir haftadir bir sey yazmiyoruz diye bos duruyoruz sanmayin. Sabah erkenden, ogle aralari ve aksam is sonrasi, hafta sonlari deli gibi calisiyoruz. Ne mi yapiyoruz? Capa makinamiz full calisiyor! Once zeytinlerin yanlarina romorkla cuval cuval sarma (keci gubresi) tasindi, cevreleri capalandi, canak yapildi, zeytinler ilk suruldugunde toplanan damla sulama hortumlari yerlestirilip test edildi. Henuz tamirat yapilmadi!:) Ekim isi icin surdurdugumuz kisim daha onceden ayrik otu bastigi icin, Ozgur'un onerisi ile baska bir yer sectik. Orasi gecen sene domuzlarin alt ust ettigi bir yer. O yuzden de ayrik otu yok!:) Ama yabani baska turlu ot, cicek, cali vardi. Onlarin temizlenip capalanmasi gerekti.

Bunlara ek tabi en cok zamanimizi alan sey kumes yapimi oldu! Bir an once tamamlayip buralilarin deyisiyle "cibi" almak istiyoruz. Yuksel teyzenin her gidisimizde artan cibilerinin sevimliligini gordukce, aksam hava kararana ve belimiz artik agridan bizi tasimayacak hale gelene kadar kumes yapimiyla ugrasiyoruz. Tabi arada Zeytin'in kumesin tellerine hizini alamayip dalmasi ve delmesi yuzunden islerin ikinci kere yapilmasi ve tasarimin bu olayin 2. kez olmasini engelleyici sekilde degistirilmesi gibi aksilikler de oluyor!

Ama cok az kaldi. Yakinda fotograflarla karsiniza gelecek. Bu isler yuzunden bizim fidelerin sasirtilmasi ertelenip duruyor. Yakinda onlara da sira gelecek.

13 Nisan 2009 Pazartesi

Capa Makinesi

Sonunda capa makinemizi aldik. Anadolu Motor'dan Honda motorlu Antrac 200 (6.5 beygir, 2 ileri bir geri vitesli). Tarim Kredi kooperatifinde Taral marka hemen hemen ayni ozelliklerde baska bir alternatif daha vardi ama Antrac hem biraz daha hesapli hem de serviste daha iyi gibi gorundugunden onu tercih ettik. Ayrica motor sozkonusu olunca Honda'ya guvenim tam. Ek olarak romork, bir cift tekerlek ve arik acmak icin arik sabani aldik.

Bu haftasonu ilk heves capa makinemizi hem capalamak hem yuk tasimak icin kullandik.



Onceleri capa yaparken takilinca ittirme ya da hizli gidince tutma/cekme yaparak epey yorduk kendimizi. Sonra anladik ki fren yapmak icin hafifce yere dogru bastirmak, ilerlemesi icin de hafifce kaldirmak yeterli.



Romork ile yuk tasimaya gelince, orada biraz daha zorlandik. Motor yeterince guclu ancak hafif. Zemin saglam olmayinca cok kolay patinaj yapiyor, ozellikle bir egimden tirmanirken. Bu tip egimlerde biraz ittirerek her seferinde 4 cuval gubreyi tasiyip zeytin agaclarini diplerine bosalttik. Besinci seferde 5 cuval denedik, sorun olmadi. Fren sadece romorkta oldugundan baslarda yokus asagi gitmek bayagi kasiyordu (bakiniz asagidaki foto) ama birkac denemeden sonra rahatladim.

Natural Born Killers!

Bizim hala yavru kopek diye baktigimiz Uzum ve Zeytin'in ne mal olduklari ortaya cikti sonunda. Bunlar bir suredir her firsatta tellerin altindan kacip kacip gidiyorlardi. Cogunlukla koyun ters yonundeki tepelerde bulup getiriyordum. Bir suredir anlasilan koyu kesfetmis durumdalar. Tabii keciler, tavuklar, baska kopekler var, cok daha cazip. Kesfetmelerinin bunca zaman almasina sasmak lazim.

Dun koyden bir arkadas geldi, capa makinesine bakmak icin. Komuslardan ikisinin tavuklarinin kayip oldugunu duymus. Acaba bizimkiler olabilir mi derken bir baktim, Uzum kasla goz arasinda yine kacmis ve agzinda olu bir tavukla gelmis, sanki bize "biz yaptik" diye gururla gosteriyor. Iki kere kizdim, oncelikle komsularin hayvanlarina zarar verdikleri icin, sonra da bizim birkac hafta sonra alacagimiz tavuklarin akibetini dusunerek. Bu haftasonu ne guzel kumes insaatinda epey bir asama kaydetmistik, simdi moraller sarsildi :-(

Tohum macerasi-6

Filizlerle ilgili son blogu yazali epey olmus! Dogrusu bizim ufakliklar (domates) pek bir yavas. 2. set yapraklar cok nazli buyuyor. Emecik pembelerinde hala topraktan kafasini cikaramayanlar var. Beli bukulmus sekilde, ya da kafasi tamamen tohum kabinin icinde bekleyenler var. Hava biraz serince, yagisli, gunessiz olunca bizimkiler hemen duruluyor.

Ote yandan patlicanlar son birkac gundur hizlandi. Bugun bir baktim ki kotiledon yapraklar cikmis ta duzgun bir sekilde buyutmus bile. Yalniz su tepesinde tohum kabi ile buyumek moda halinde. Neden acaba? Cok mu yuzeyde ektim tohumlari acaba? Biliyorum, biliyorum son yazimda da Emecikleri cok derine mi gomdum acaba diyordum! Bu isi ogrenmek icin bakalim kac hasat gormem gerekecek.

Biberlerde minicik 2. set yapraklari gormeye basladim.

Iste, bizim tohumlardan haberler boyle, simdilik. Asagida da toplu gosterimdeler.



Not: Hafta sonu hava oldukca guzeldi, sanki yeniden canlandilar. Fotograf 3 gun oncesinden. Bu sabah baktigimda daha buyumus gibi geldiler bana!:)

10 Nisan 2009 Cuma

Bostancik cicekleri

Size bizim arsadan bir kac cicek fotosu (Butun farkli cesitleri koymamak icin kendimizi zor tutuyoruz):


Sapkasini basinda tasiyanlar sadece benim tohumlar degil. Saka bir yana, sabahin cok erken bir saatinde daha yeni acilmaya calisiyordu bu gelincik.


Bir kere acilinca her bir gelincige arkadaslik eden bocek mutlaka oluyor.


Mermer gibi, desene bakar misiniz! Bu cok siradan yabani ot gibi buyuyordu. Sonra bu muhtesem cicegi aciverdi bir gun.


Yabani ebegumeci oldugunu tahmin ediyorum bu bitkinin.


Yorumsuz...

3 Nisan 2009 Cuma

Bizim Askerler

Karsinizda bizim biyolojik savas ordusunun yeni askerleri. Pinar yuruyus sirasinda bulup, cocuk yardimi yapiyoruz diyerek Bostancik icin calismaya ikna etmis. Hatta dikkat derseniz ciftlerden biri hemen yardim parasina basvurmak uzere harekete gecmis durumda.

1 Nisan 2009 Çarşamba

Payam Is Basinda

Kedimiz maasini hak ediyor dogrusu. Bu sabah ucuncu yavru faresini kapinin onune getirmis. Tabii minik farelerin kapinin onune gelip intihar etmediklerini varsayiyorum. Zeytin sayesinde farkettim, baktim yerelere boynunu suruyor, "eyvah, kesin yerde igrenc birsey var" diye kostum. Kopeklerdeki bu boyunlarini her turlu igrenc kokan seye surme gudusunun nerden kaynaklandigini bilen var mi? Ozellikle baska bir hayvanin bir paracasi (deri, kil, et) buldular mi oralarini buralarini surmeye bayiliyorlar. Zeytini cekip cimlerin arasina bakinca gordum Payam'in hediyesini. Payam olmasa bunlar buyuyup basa bela olurlardi herhalde diye dusunup seviniyoruz.

Tohum Macerasi-5


Son durum: Yesil biberlerim 16. gunde, kirmizi biberlerim 18. gunde topraktan baslarini kaldirmaya basladilar. Viyoldeki Emecik tohumlarindan sadece biri cikiyor gibi yapiyor. Diger domates fidelerimden bir kaci 2. set yapraklarini minicik gostermeye basladilar.

Eh bundan iyisi can sagligi.

Not: Boyu epey uzamis domates fidelerinin dibine ara ara toprak koyuyorum. Kurudugunu gordukce sulamaya devam. Kaktus Rehberinde tohum ekme ile ilgili sunu demisler:

"Tohumlarin ekiminde genel kural tohum boyutu kadar topraga gömülmesi. Kaktüslerde de geçerli olan bu kural, tohumlarin çok küçük olmasi nedeniyle, genelde kum vs üzerine serpilir ve ortamin hep rutubetli kalmasi saglanir."

Korkarim benim Emecik tohumlari genelde boylarina gore cok derinde kaldilar.