19 Şubat 2010 Cuma

Sogan ekimi


Foto: Wikipedia

Gecen gun Yuksel teyzelere ugradim. Onlar da corek, ve murdumekli lahana sarmasi yapiyorlardi. Meger ertesi gun sogan ekimi varmis, ogle yemegi icin hazirlikmis bu pisen yemekler de. Bu murdumekli lahana sarmasinin ne dehset lezzetli bir yemek oldugunu daha once yazmis miydim acaba? Lahananin ici murdumek, bulgur, dereotu, maydanoz, nane, bol sogan ve bir miktar da salca ile hazirlaniyor. Sonra da havucu (Kizlanca lahanaya sarilan ic) az, lahanasi bol gevsekce sariliyor. Ben bu "havucu az " lafini ilk duydugumda bir de kucuk havuc rendelemistim kendim denerken!:) Neyse isim yoktu, ben de Yuksel teyze ve gelinine yardim ettim sarmaya. Ayrilirken Yuksel teyze "isiniz yoksa yarin sabahtan bir ugrayin sogan ekimine, gormus olursunuz" deyince ertesi sabahin plani belli oldu. Biz kopekler vs. derken 1-1.5 saat gec gittik. Gittigimizde isin cogu bitmisti. Biz de Tugrul'la birer arik ektik. Digerleri biz arigin birini haketmekle ugrasirken 2. ariklarini coktan bitirmislerdi. Is erkence bitti, donuste Yuksel teyzelerde beraber bir gun once hazirlanan yemekleri yedik. Aman allahim yine lahana nefisti! Bugun ise butun gun bacak kaslarimi, ozellikle ust tarafindaki kaslarin her birini hissettim butun gun!:) Eeee, kolay degil bu isler! Pazarda bir daha sogan da neden bu kadar pahali demek yok artik!

4 yorum:

okivanc dedi ki...

havuc galiba harc demek oluyor...

Pinar dedi ki...

Aynen. Yazarken ben de harc diyecektim. Sonra acaba bu laf da mi yoresel dedim ve vazgecmistim!:)

nalan dedi ki...

pazarda yaşlı bir teyzeden ıspanak alırken ellerine sağlık demiştim de meğer pek dertliymiş.
kendisi yetiştiriyor, yağmurda çamurda uğraşıyor. zaten çok ucuza sattığı ürüne bir de çok pahalıymış diye aslında blöf yapanlara çok kızıyormuş meğer. pek sevinmişti ben ellerine sağlık deyince kadıncağız.
gerçi fabrikasyon üretim sebep oluyor insanların bu değer bilmezliğine. basıyorlas hormonu, şubat ayında domates patlıcan her tezgahta, e o zaman tüketici de umursamaz tabi.
ne dertliymişim ben de :)

Pinar dedi ki...

Cok haklisin Nalan, insan birebir yetistirenlerin sikintilarini gormeyince olaydan uzaklasabiliyor. Markette, hatta buyuk sehirdeki pazarlarda bile sebzeni meyveni satin aldigin insanin yetistirmeyle ilgisi yok. Bizim icin burada yasamanin en onemli etkilerinden biri de yerel tuketmek ve yerel koylu/ciftcilerle tanismak oldu.